Destanlar

İskender Destanı

İskender Destanı, tarihin en önemli liderlerinden biri olan Büyük İskender’in hayatının anlatıldığı bir destandır.

Bu destan, genellikle Orta Asya, İran, Hindistan ve Yunanistan gibi farklı kültürlere sahip topluluklar arasında dolaşan hikayelerden oluşur. İskender Destanı, antik çağda yazılmış en önemli destanlardan biridir ve günümüze kadar birçok değişikliğe uğramıştır.

İskender Destanı, İskender’in babası II. Filip’in suikaste kurban gitmesiyle başlar. İskender, babasının yerine Makedonya Kralı olarak tahta geçer. Daha sonra, Yunanistan’ı fethetmek için Pers İmparatorluğu’na savaş açar. İskender, Pers İmparatorluğu’nun en güçlü kralı olan Darius’u yenerek imparatorluğun başkenti olan Perspolis’i ele geçirir. İskender, daha sonra Hindistan’a doğru ilerler ve burada birçok savaş kazanır.

İskender Destanı’nda, İskender’in cesur, sadık ve zeki bir lider olduğu anlatılır. Ayrıca, İskender’in yönetimindeki ordunun da çok güçlü ve disiplinli olduğu söylenir. Hikayeler arasında, İskender’in hayatını tehlikeye atan birçok düşmanı da vardır. Bunlar arasında, İskender’in en yakın arkadaşı olan Hephaistion’un ölümüne sebep olan zehirli bir ok atan bir okçu da vardır.

İskender Destanı, farklı kültürlere sahip insanların birbirleriyle olan ilişkilerini de anlatır. İskender, Pers İmparatorluğu’nu fethettiğinde, Pers kültürünü de benimsemiş ve Pers prensesi Roxana ile evlenmiştir. İskender, ayrıca Hindistan’a doğru ilerlerken, Hint kültürüne de çok saygı duymuş ve burada birçok yerel liderle iş birliği yapmıştır.

İskender Destanı, antik çağda yazılmış en önemli destanlardan biridir ve günümüzde hala okunmaktadır. İskender’in hayatını, liderlik özelliklerini ve farklı kültürler arasındaki ilişkileri anlatması nedeniyle, bu destan tarihin önemli bir kaynağıdır. Ayrıca, İskender Destanı’nın, birçok edebi eseri etkilediği ve günümüzde bile popüler kültürde yer aldığı da bilinmektedir.

Diğer Bir Anlatım

Şu destanı M.Ö. 330-327 yıllarındaki olaylarla bağlantılıdır. Bu tarihlerde Makedonyalı iskender, iranı ve Türkistan;ı istilâ etmişti. Bu dönemde Saka hükümdarının adı şu idi. Bu Destan Türklerin iskender;le mücadelelerini ve geriye çekilmeleri anlatımaktadır.

Doğuya çekilmeyen 22 ailenin Türkmen adıyla anılmaları ile ilgili sebeb açıklayıcı bir efsane de bu destan içinde yer almaktadır. Kaşgarlı Mahmud Divan ü Lügat-it Türk;de iskender;den Zülkarneyn olarak bahsetmektedir.Destanın tesbit edilebilen kısa metni şöyle özetlenebilir: iskender, Türk memleketlerini almak üzere harekete geçtiğinde Türkistanda hükümdar şu isminde bir gençti. iskender;in gelip geçici bir akın düzenlediğine inanıyordu.

Bu sebeble de iskenderle savaşmak yerine doğuya çekilmeği uygun bulmuştu. iskenderin yaklaştığı haberi gelince kendisi önde halkı da onu izleyerek doğuya doğru yol aldılar. Yirmi iki aile yurtlarını bırakmak istemedikleri için doğuya gidenlere katılmadılar. Giden gurubun izlerini takip ederek onlara katılmaya çalışan iki kişi bu 22 kişiye rastladı. Bunlar birbirleriyle görüşüp tartıştılar. 22 kişi bu iki kişiye: “Erler iskender gelip geçici bir kişidir.

İlgili Makaleler

Nasıl olsa gelip geçer , o sürekli bir yerde kalamaz. Kal aç” dediler. Bekle , eğlen, dur anlamına gelen “Kalaç” bu iki kişinin soyundan gelen Türk boyunun adı oldu. iskender Türk yurtlarına geldiğinde bu 22 kişiyi gördü ve Türk;e benziyor anlamında ” Türk maned ” dedi.Türkmenlerin ataları bu 22 kişidir ve isimleri de iskender;in yukarıdaki sözünden kaynaklanmıştır.

Aslında Türkmenler, Kalaçlarla birlikte 24 boydur ama Kalaçlar kendilerini ayrı kabul ederler. Hükümdar şu Uygurların yanına gitti. Uygurlar gece baskını yaparak iskender;in öncülerini bozguna uğrattılar.Sonra iskender ile şu barıştılar. iskender Uygur şehirlerini yaptırdı ve geri döndü. Hükümdar şu da Balasagun;a dönerek bugün şu adıyla anılan şehri yaptırdı ve buraya bir tılsım koydurttu.

Bugün de leylekler bu şehrin karşısına kadar gelir, fakat şehri geçip gidemezler. Bu tılsımın etkisi hâlâ sürmektedir.

Bu destana göre iskender Türkistana geldiğinde Türkmenlerin dışındaki Türkler doğuya çekilmişlerdi. iskender Türkistanda mukavemetle karşılaşmamış bu sebeble de ilerlememiştir. Büyük ölçüde çadırlarda yaşayan Türkler iskender’in seferinden sonra şehirler kurmuş ve yerleşik hayatı geliştirmişlerdir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklamların gösterimine izin veriniz. Bu siteyi ayakta tutabilmek için gereklidir. Please allow ads to be displayed. This is necessary to keep the site up and running.