GenelGenel Türk TarihiHayata DairMitolojiler

Etkileşim ve Kültürel Alışveriş

Etkileşim ve Kültürel Alışveriş ; Farklı kültürler arasında gerçekleşen kavramsal alışveriştir.

Etkileşim görece daha eski dönemlerde, birbirine yakın ve komşu toplumlar arasında daha yoğun, daha hızlı ve daha fazla ortaya çıkmıştır.

Günümüzde ise teknik olanaklar sayesinde kültürel alışveriş herhangi bir sınır tanımadan gerçekleşebilmektedir. Bunun olumlu yönleri olduğu kadar, pek çok olumsuzluk da açık bir biçimde kendisini göstermektedir.

Örneğin ekonomik ve siyâsi anlamda egemen ve baskın olan ülkelerin kültürleri her alanda diğer kültürleri yok etmektedir. Türk kültürüne ait masal unsurları haricinde dışarıdan gelen (kelime ve/veya anlam olarak) yabancı kökenli varlıklar da mevcuttur. Şeyh, Cüce, Soytarı, Fil, Cambaz, Hekim, Darağacı, Hırka, Asa, Zenci, Cübbe, Kaftan, Çoban, Kadı, Çingene gibi ikincil unsurlar da bulunmakla birlikte pek çok kavram, söylence ve masallarımızın artık vazgeçilmez öğeleridir ve bunlar da artık kültürümüzün önemli bir parçası hâline gelmişlerdir. Türk kültürüne çevre uygarlıklardan taşınan ve bir biçimde içselleştirilen söylence unsurlarının belli başlıları şöyle sıralanabilir.

Yabancı Kökenli Önemli Masal ve Söylence Unsurları:

  • Abrakadabra (Aramice, Avrakadabra): Büyülü söz. Büyüyü gerçekleştirmek için söylenir. Aramice de “Söylediğim Gibi Yaratacağım” demektir.
  • Amazon (Yunanca, Amazon; Farsça, Hamazan): Savaşçı kadın. İyi ok atmak için tek göğüsleri yoktur. Dede Korkut öykülerindeki Alpkızlar olduğu iddia edilir. Anadoluda yaşadıkları söylenir. İskitçede Oyorpata adı verilmiştir. (Türkçe: Alpkız)
  • Anka (Farsça, Anka): Kızıl renkli devasa kuş. Kaf dağında yaşar. Köpek başlı, kaplan pençeli olarak tasvir edildiği de olur. Kendi küllerinden yeniden doğar. Sümerlerde Anzu olarak bilinir. (Türkçe: KONGRUL, TOĞRUL)
  • Burak (Arapça, Burak): Hz. Muhammed’in Miraç’ta kullandığı binek. Yıldırım, şimşek, parıldamak, ışıldamak anlamlarına gelen Berk kelimesinden türetilmiştir.
  • Buta (Sanskritçe Butha): Kutsal Rüyâ. Rüyada kişiye şamanlık veya ozanlık yeteneğinin bahşedilmesi. Genelde üç bade içilir. Bundan sonra kişininin ağzından burnundan kan gelir. Uyandığında kopuz veya bağlama çalma gibi yetenekler edinilmiş olur. (Türkçe: BERGÜ)
  • Cadı (Farsça, Cadu): Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan kadın. Geceleri dolaşarak ve uçarak kötülük yapar. Türkçede Cazı olarak da söylenir. Albıs Türklerde cadı benzeri bir varlık olarak bilinir. (Türkçe: ALBIS)
  • Canavar (Farsça, Canuvar/Canubar): Masallarda sözü geçen yabâni, yırtıcı hayvanlar. Sıradışı büyüklükte ve görüntüdedir. Korkunç görünümü ve sesi vardır. (Türkçe: AZMAN, GUYUK, MANGUS)

Cemre:

İlkbaharda görünüp titrek ışıklar saçarak göğe yükselir. Sonra buzların üzerine düşerek onları eritir. Oradan da yere girer. Bulgarlarda Zemire olarak yer alır. Türkçe Emire/İmere ile de bağlantılıdır. (Türkçe: İMRE, KOR)

İlgili Makaleler
  • Cin (Arapça, Cin): Göze görünmeyen, türlü biçimlere girebilen, iyilik de kötülük de yapabilen, ateşten yaratılmış varlık. Sihirli Lambanın içinden çıkma motifi Arap kültürüne aittir. İnsanlara verdikleri zarara “Cin Çarpması” denir. (Türkçe: ÇOR, YELPİN)
  • Çilten (Farsça, Çilte): Kırklar. Kırk Evliya demektir. Kırk Çilten veya Kırk Eren adıyla da anılırlar. Çiltenler yılda bir kez toplanıp yeryüzünde olup bitenleri görüşürler, değerlendirirler. (Türkçe: KIRKLAR)
  • Derviş (Farsça, Derviş): Tanrı yoluna adanmış ve bu yolda kendisini eğiten kişi. Diyar diyar gezen, insanlara bilgelik aşılayan bir kişilik olarak yer alır. (Türkçe: EREN)
  • Dev (Farsça, Div): Çok büyük masal yaratığı. Çoğu zaman insan biçimlidir. Korkunç görünümlüleri olabilir. (Türkçe: YELBEĞEN, YALMAVUZ)
  • Haydut (Arapça, Haydut; Macarca, Hayduk): Yolkesici, hırsız, soyguncu. Kırk Haydut (Kırk Harâmi) motifi Ortadoğu kültürlerinin etkisiyle gelmiştir. Hayduk biçimi Macarca, Bulgarca, Arnavutça ve Slav dillerinin tamanında ortak bir tabir olarak yer alır. Macarlarda bu adla efsaneleşmiş, zenginden alıp fakire dağıtan (Türklerdeki Efe) benzeri kişiler vardır.(Türkçe: UĞRU, YOLKESEN)
  • İblis (Arapça, İblis): Şeytan. Ateşten yarartılmış ve Tanrıya isyan etmiş olan, insanları yoldan çıkaran varlık. (Türkçe: TEYREN)
  • Kaftar (Farsça, Kaftar): Boynuzlu bir kadın görünümündedir. Büyücülük yapar, ölüleri mezardan çıkarıp götürür. Çirkin bir görüntüsü vardır. Kuş olup uçar. Keskin dişlidir.
  • Kevser (Arapça, Kevser): Ölümsüzlük Havuzu veya Irmağı. Cennette olduğu söylenir. Bolluk, bereket anlamı da taşır. Farsça’da Abıhayat, Türkçede Bengisu olarak karşılanır. (Türkçe: BENGÜSU)
  • Korsan (İtalyanca, Kursar): Deniz taşıtlarına saldıran, yağmalayan haydut. Korsanlar bir milleti ya da orduyu temsil etmezler ve çoğunlukla amaçları ganimet ele geçirmektir.
  • Kral (Macarca, Kraly): Bir ülkenin başında bulunan ve mutlak hakimi olan erkek yönetici. Masallarda Padişah, Şah, Emir, Sultan gibi isimlerle de anılır. (Türkçe: Ege veya Eğe) (Türkçe: HAN, HAKAN)
  • Kralça (Macarca, Kralyno): “Kraliçe” de denir. Kralın eşi veya tek başına ülkeyi yöneten kadın hükümdar. Masallarda Kral ile birlikte anılır. (Türkçe: Ece veya Eçe)
  • Mekir (Arapça, Mekr): Aldatıcı Yaratık. İnsanlara kandırıp, hile yaparak tanıdığı bir kişinin kılığına bürünür veya tanıdık birisinin sesiyle kişiyi çağırıp götürerek kaybeder. (Benzer: CONGOLOS)
  • Melek (Arapça, Melek; İbranice, Malakh): Tanrı tarafından belirli bir görevi yerine getirmek amacıyla yaratılan, günahsız yaratıklardır. Cinsiyetleri yoktur. (Türkçe: TÜNKÜR, YUMUŞÇUĞ)
  • Nur (Arapça, Nur): Kutsal Işık. İslami terminolojide ateşin zıttı olarak ışık anlamına gelir. Ateş ise aynı kelime kökünden gelen Nar sözcüğüdür. (Türkçe: YARUK)
  • Peri (Farsça, Peri): Dişi soyut varlık. Genelde güzel kızlar olarak düşünülürler. Kanatları vardır. Büyülü güçlere sâhiptirler. Perihan adlı önderleri vardır. (Türkçe: İRŞİ)
  • Pir (Farsça, Pir): Mânevi Önder. Kutlu varlıkların başında bulunduğuna, onlara yol gösterdiğine inanılan kişi veya varlık. Demircilerin Piri gibi…
  • Saray (Farsça, Seray): Hükümdar konağı. Hükümdarların, devlet başkanlarının oturduğu veya kamu işlerinin yürütüldüğü büyük yapı. Göçebe kültürden yerleşik topluma geçiş sonrası ortaya çıkmıştır. Masallarda bazen Köşk olarak da geçer. (Türkçe: ULUKONAK)
  • Tekke (Arapça, Tekye): Dergah. Dervişlerin barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer. Türklerde ocak olarak da bilinir. Dervişlerin yaşadığı ve eğitim gördüğü yerdir. Daha sonraları türbe anlamında da kullanılmıştır. (Türkçe: OCAK)
  • Tılsım (Arapça, Tilsim): Büyü veya büyülü nesne. Tılsımlı nesneler görünmezlik veya şekil değiştirme gibi yetenekler sağlarlar. Gagavuz Türklerinde şekil değiştiren varlık.
  • Türbe (Arapça, Turba): Kutsal mezar. İçinde ulu ve kutlu kişilerin yattığı dikkat çekici gömüt. Eski Türk geleneklerinde genellikle yığma tepeler ve höyükler şeklindedir. (Türkçe: KURGAN)
  • Vezir (Farsça, Vezir): Padişah yardımcısı. Bakan. Masallarda ve söylencelerde bilge kişiler olarak yer alırlar. Başvezir ise deneyimi simgeler. Türkler Hakana yardımcı olan kişiyi Kurmay olarak ifâde ederler. Moğollarda Noyan adı verilir. Fakat bu sözcüğün nitelidiği kişilerde aynı zamanda asker olma vasfı vardır. (Türkçe: KURMAY, NOYAN)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklamların gösterimine izin veriniz. Bu siteyi ayakta tutabilmek için gereklidir. Please allow ads to be displayed. This is necessary to keep the site up and running.