Destanlar

Komiser Hüsamettin Destanı

Komiser Hüsamettin Destanı, Türk edebiyatının önemli polisiye romanlarından biridir.

Yazarı Ahmet Ümit tarafından kaleme alınan bu roman, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan bir polis memuru olan Hüsamettin’in maceralarını anlatmaktadır.

Roman, İstanbul’un tarihi semtlerinde geçmektedir. Hüsamettin, görevi gereği pek çok suç olayını çözmeye çalışırken, aynı zamanda şehrin kültürel ve tarihi dokusunu da keşfeder. İstanbul’un sokakları, çarşıları, tarihi yapıları ve insanları, romanın önemli karakterlerinden biri haline gelir.

Komiser Hüsamettin, Türk edebiyatında polisiye roman türünün en önemli karakterlerinden biridir. Kendine özgü mizah anlayışı, zeki ve akılcı bir polis olarak işlediği olaylar ve İstanbul’un tarihi dokusuna verdiği önemle okuyucuların beğenisini kazanmıştır.

Romanın yayınlanmasının ardından, Komiser Hüsamettin’in maceraları televizyona uyarlanmış ve büyük bir ilgi görmüştür. Ayrıca, Ahmet Ümit’in diğer romanlarında da Hüsamettin karakteri yer almıştır.

Guş eden ağlasın zulmü feleği
Hangi ferdin olmaz ciğeri suzan?
Ne hale uğradı dünya meleği
Bıraktı cümlenin kalbine hicran
İşiten ihvane bir ibret olsun
O insafsız cani Allahtan bulsun
Mezarı akreple yılanla dolsun
Ruz-ı şeb durmayıp çeksin el’aınan

Teehhül hevesi düştü gönlüme
Baktırmadıın bir kez aks-i falıma
Girdi tiğ-i felek ah ikbalime
Yıktı hanümanım eyledi viran

Münasip görünce evlendim nagah
Bir pak dameni eyledim nikah
Feleğin fendine olmadım agah
Düğün yapmak için cem oldu ihvan

Merdivenköyü’nde içgüvey girdim
Dedim şu alemde murada erdim
Memuriyetime gidip gelirdim,
Dilimden düşmezdi ‘Hamdola Yezdan’

Teehhülüm ancak bir sene oldu
Emr-i Hak dünyaya bir yavrum geldi
Sandım ki bu alem bana verildi
Hane halkı olduk cümleten şâdân

Bir gün karışık bir rüyayla kalktım
Hüzn ile ağlayan masuma baktım
Düşüne düşüne kılıcım taktım
Keder ile oldum yoluma revân

O akşam Göztepe’ye geldim oturdum
İçimden ne garip hülyalar kurdum
Halitle Mustafa oturmuş gördüm
Dediler beraber içelim heman

İkisi o akşam çok rakı içti
Saat bir buçuğu tanı çeyrek geçti
Kayınçenı Halit feneri çekti
Mustafa kolumda ederek seyran

Giderken o hain kolumu büktü
Kırıp kolumu bıçağı çekti
Saplayıp göbeğim üstüne çöktü
Dağladı ciğerim eyledi püryan

Dedim: Kusurum ne söyle bileyim
Ciğer paremi bir gidip göreyim
Yavrumu görüp de öyle öleyim
Yeter vurma artık imansız mervan

Dinlemedi asla katil sözümü
Tekrar bıçakla oydu gözümü
Bir anda düşündüm körpe kuzumu
Yetiş Halit diye eyledim figan


Komiser Hüsamettin Destanı, Türk edebiyatında polisiye roman türünün en önemli eserlerinden biridir. İstanbul’un tarihi dokusunu, kültürünü ve insanlarını anlatmasıyla da birçok kişi tarafından sevilerek okunmuştur. Hüsamettin karakterinin zekası, mizah anlayışı ve işlediği olaylar, okuyucuların dikkatini çekmiştir. Bu sebeple, romanın televizyon uyarlaması da büyük bir başarı elde etmiştir.

İlgili Makaleler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklamların gösterimine izin veriniz. Bu siteyi ayakta tutabilmek için gereklidir. Please allow ads to be displayed. This is necessary to keep the site up and running.