Ağaç Sembolizmi ve Kabbala; Ağaç, kökleri ile sıkı sıkıya toprağın derinliklerine doğru inip yerin gizlerine uzanırken göğe, hatta güneşe dönen dalları ve yaprakları ile de ilahi bir kimliğe bürünmektedir.
Ağaç ilkel dinsel inançlarda gücü temsil eder. Etkili bir mikrokozmozdur. Bereketin, hakikatın, yaşamın sembolü olan ağaç giderek ölümsüzlüğün sembolü olan hayat ağacı ile benzemeye başlar. Tek bir ağaç aynı kendisi gibi ayağı yere basan ve dik yürümesi ile göklerle irtibatı kurabilen bir yaratık olan insanla da özdeşleştirilmiştir.
Yerden biten ağacın gücü, dikey duruşu, yapraklarını kaybedip yeniden kazanması, kendini sayısız kez yenilemesi kelimenin tam anlamıyla ölümsüzlüğü anlatmaktadır.
Tanrılarla eşleştirilen ağaçlardan bazıları aşağıdakilerdir;
Sümerlerin HAYAT AĞACI olarak bilinen EVREN AĞACI, ön asya kabartmalarında hurma olarak betimlenen HAYAT AĞACI, İbrani Töresi’nin HAYAT AĞACI, Konfiçyus’un kovuğunda doğduğu DUT AĞACI, Budha’nın altında ilham aldığı BODİ AĞACI, Eski Türk Boylarında insanları barındıran DOKUZ DALLI AĞAÇ gibi.
Ağaç dört unsuru bünlesinde barındırır. Toprak kökleri besler ve ağaç, kökleri vasıtasıyla toprakla bütünleşir. Su ağacın kan dolaşımını sağlar. Hava yaprakları besler, ağacın gövdesi ise yanarak ateşi meydana getirir. Yani potansiyel olarak mevcuttur.
İslam ezoterizminde Tuba ağacı birçok kaynakta ters olarak tasvir edilmiştir. Ters ağaçta kökler yeryüzünde değil, gökyüzünden beslenir. Yani dikey plandan bir enerji ve bilgi akımı vardır. Bunu Prometheus’un Beşirietiyle bilgiyi getirmesi ile bağdaştırabiliriz. burada dikkat edilmez ise açılımı “yer altına in orada gizli taşı bulacaksın” şeklinde olan VITRIOL kelimesinin ifade etmek istediği husus ile, ters ağaç sembolünün ifade ettiği “gökyüzünden beslenmek” olgusu arasında bir tezat olduğu düşüncesine kapılabiliriz. Oysa bu iki hususun arasında hiçbir çelişkli yoktur.
KABALA başlangıçta tanrı tarafından cennette bir teosofi okulu oluşturan sçkin bir melek gurubuna öğretilmişti. Adem ile Havva’nın cennetten kovulmasından sonra, insanların eski mutluluklarına kavuşabilmeleri için melekler bu öğretiyi dünyanın bu iteatsiz çocuklarına sabırla öğretmişlerdi. METATHRON ( kabalistik öğretide meleklerin başı) aldığı dersler ile bu konudaki melekelerini iyice geliştirmişlti.
“Aşağıda olan yukarıda olan gibidir, yukarıda olan da aşağıda olan gibidir ve birlikte tek bir şeyin mucizesini gerçekleştirirler”
Bu gizli doktrinin ilkelerini şifreli bir biçimde İbrani Tarihi’nin ilk 4 kitabına yerleştirdiancak beşinci tesniye kitabına eklemedi. Ayrıca Musa Peygamber 70 kişilik bir doktrin sırlarını insiye etti ve onlar da kişiden kişiye aktardılar kuşaktan kuşağa aktarılışı sırasında Hz. Davut ve Hz. Süleyman Kabala’ya en derin inisiye olanlarda idi. Kabala’nın bilgi hazinesi “ihtişamı kitabı” ya da “IŞIĞIN KİTABI” ZOHAR zamanla ortaya çıktı.
Şimdilik bu kadar yazıyorum. Araştırdığım bir konu, konu hakkında bilgisi olan katılımı olacak arkadaşları bekliyorum.
Saygılarımla,
