MitolojilerTürk Mitolojisi
Trend

Yaşam Ağacı (Hayat Ağacı)

Yaşam Ağacı (Hayat Ağacı); pek çok gelenekte rastlanan bir semboldür.

Türk geleneğinde yaşam ağacı

Yakut ve Altay Türkleri’nde yaşam ağacına Dünya Ağacı da denir. Eski Türk geleneğine göre, bu, Dünya’yı ortasından (göbeğinden) öte-âleme ve Demir-Kazık Yıldızı’na bağlayan, dalları vasıtasıyla şamanlara yeryüzünden yüksek âlemlere yolculuk yapma olanağı sağlayan bir ağaçtır. Buna Demir Ağaç da denir.

Şamanist geleneğe göre, Dünya, “Göğün göbeği” ile bu ağaç sayesinde irtibat halinde olup, bu ağaç ile beslenir.

Anne rahmindeki bir bebek için göbek kordonu nasıl yaşamsal bir öneme sâhip bulunuyorsa yeryüzü için de bu irtibat kanalı aynı derecede öneme sâhip bulunmaktadır.

Dolayısıyla Türk Şamanizm’inde Dogon tradisyonunda da görüldüğü gibi, bu irtibatı ifâde etmede “göbek” sözcüğü tercih edilmiştir. Gerek Dogon gerekse eski Türk geleneğine göre, göğün göbeği bir yıldızdır. (Gök sözcüğünün şamanizmde üç anlam içerecek şekilde kullanıldığı görülmektedir. Örneğin Altay şamanı Tanrı Ülgen’e seslenirken aynı cümlede bir ayrım yaparak “ulaşılmaz mâvi gök”, “erişilmez ak gök” ve “dönen yıldızlı gök” der ki, bu üç ayrı terimin gökyüzünü, spiritüel göğü ve uzayı ifâde etmek üzere kullanıldığı ileri sürülür.)

İlgili Makaleler

Ural-Altay kültürlerinde gök katları, yaşam ağacı, kayın ağacından yapılma bir direk üzerine ya da bir kayın ağacının üzerine kertikler açılarak temsil edilir. Orta Asya’da kutsal kayın ağacına açılan bu kertiklerin sayısı 7,9 veya 12 olur. Sibirya’da yaşam ağacını ve yerin eksenini aynı zamanda, şamanın transa geçtiği çadırının ortasındaki kayından yapılmış direk temsil eder.

Kayın ağacına verilen önem, Türkler’in akrabalık bağlarını gösteren isimlerde de “kayın” sözcüğünü kullanılmasıyla görülür (kaynata vs.).

Altay şamanının uçuş denilen trans deneyiminde son gök katına varabilmesi yedi, dokuz veya oniki katla ilişkilendirilen bu yaşam ağacına tırmanmasıyla ifâde edilir. Bu ağacın sekiz dallı olarak belirtildiği Yakut geleneğinde Yerin Göbeği’nden çıkan, çiçek açan bu ağacın tepe kısmının köpüklü, sarı, insanlara şifa verici bir sıvı içinde olduğu ifâde edilir. Sibirya Şamanizm’inde yaşam ağacı 7’nin yanı sıra 8 ve 12 sayılarıyla da ilişkilendirilir.

Abakan ve Moğol geleneğinde de görülebileceği gibi, Asya şamanist geleneklerinin birçoğunda yaşam ağacı “Dünya Dağı” kavramıyla ilişkilendirilir; ağaç dağın ya ortasında ya da tepesinde bulunur.

Yine, Asya şamanist geleneklerinin birçoğunda, özellikle Orta-Asya, Sibirya, Moğol ve Endonezya mitolojilerinde, bedensiz varlıklar, yâni bedenlerini ölüm olayı ile terk etmiş ruhlar ve tekrar doğmaya hazırlanan ruhlar, genellikle yaşam ağacının dallarına tünemiş, bekleşen küçük kuşlar olarak tasvir edilirler. Örneğin, Altaylılar “Yeryüzünde tekrar doğmayı bekleyen insan ruhları göklerdeki, göksel ağacın dallarındaki küçük kuşlar gibidir” derler.

Turukhansk Yakutlar’ı geleneğine göre, Yaratıcı ya da ışığın yaratıcısı olan Yüce Varlık, ilk şamanı yarattığı zaman gökteki makamından sekiz dallı bir ağaç dikmiştir ki, dallarındaki kuşlar O’nun çocukları olan ruhları temsil ederler.

Diğer Geleneklerde

  • Çin geleneklerindeki yaşam ağacı (Kiyen Mu) dokuz dallı, dokuz köklü, dokuz göğe ve dokuz kaynağa dokunan bir ağaç olup, ölülerin bulunduğu öte-âlemi de içerir. Çin geleneğinde ayrıca, meyvesi ölümsüzlük sağlayıcı şeftali olan si-wangu-mu ağacı bulunur.
  • Kafkas geleneklerinde, tepesi göğe değen bu ağacın kökünden bir pınar fışkırır.
  • İsmailî gelenekte yedinci göğü aşan bir ağaçtır.
  • Yaşam ağacı sembolü Urartu, Hurri ve Frig eserlerinde de görülür. Frigya eserlerinde yaşam ağacı sekiz dallıdır.
  • Eski Mısır geleneğinde de yaşam ağacı Şamanizm ve Hint tradisyonlarındaki gibi ruhların kuş biçiminde tünedikleri bir ağaçtır. Gök ilaheleri Hathor ve Nut bu kuşları su ve meyve ile besler.
  • Tevrat’ta, Aden’le ilgili sembolizme konu olan iki tür ağaç vardır; biri dört kollu ırmağın aktığı Aden cennetinin ortasındaki yaşam ağacı, diğeri ise hakikat ağacıdır. (Hakikat ağacı kişinin meyvesini yediği gün öleceği “iyi ile kötüyü bilme ağacı” olarak belirtilir.)
  • İbrani geleneğine göre yaşam ağacı, meyvesi ölümsüzlük sağlayan öyle bir ağaçtır ki, kendisinden semavi tesirin tüm âlemlerle temasını sağlayıcı bir çiy çıkar.
  • Hıristiyan gelenekte yaşam ağacı sembolizmi İncil’in vahiy denilen, Yuhanna’nın Vahyi kısmında görülür. Yuhanna’nın bu vizyonunda yaşam ağacı,12 defa meyve veren, yaprakları ulusların şifa bulmasını sağlayıcı bir ağaç olarak belirtilir ( Vahiy, 22/2). Ayrıca Hz. İsa Mesih’in çarmıhı alegorik olarak yaşam ağacını simgeler.
  • İslamî gelenekte, kökleri Göğün yedinci ve son katındaki Sidre’den çıkan Tuba (huzur, mutluluk) ağacı simgesine rastlanır.
  • Zerdüştçülük’te bir denizin derin sularından çıkan, ölümsüzlük sağlayıcı gaokerena ağacı.
  • Eski İran geleneğinde Haoma olarak bilinen ölümsüzlük besininin edinildiği yaşam ağacı.
  • Yaşam ağacı simgesine rastlanan diğer geleneklerden bazıları olarak, Lapon, İzlanda, İskandinavya, Finlandiya, Avustralya gelenekleri sayılabilir.
  • Germen mitolojisi’nde evren ve dokuz yer, dünya ağacı Yggdrasil’in dalları ve köklerinde yer alır.
  • Ruhların yaşam ağacı dallarına konmuş kuşlarla simgelenişi Hint metinlerinde de mevcuttur. Yaşam ağacına tünemiş iki kuştan biri meyveyi yerken, öbürü bakar ki, bu iki kuştan (Atma ve Jivatma) meyveyi yiyen “reenkarne olmuş, aktif haldeki ruh”u, öteki kuş ise bedensiz ruhu simgeler.

Simgesel Anlam

Yer, Yeraltı (öte-âlem) ve “Gök”ten oluşan üç ortamı birbirine bağlayan ekseni temsil eden yaşam ağacı ezoterik bilgilere göre âlemler-arası irtibatı simgeler; yâni, yeryüzü, öte-âlem ve semavi âlem (tezahür etmemiş âlem) arasındaki irtibatı, her bakımdan simgeler.

Fiziksel âlem olan yeryüzünün semavi âlem tarafından yönetilmesi ve prensipten tezahüre doğru yoğunlaşma olgusu, kökleri semavi âlemden çıkan ters ağaç sembolüyle belirtilmiştir.

Bu yüzden birçok gelenekte yaşam ağacı kökleri yukarıda, dal ve yaprakları aşağıda olarak tasvir edilmiştir. Yaşam ağacının ters yapılışına İbranî gelenekte (Zohar’da), Türk ve İslam geleneklerinde (Tuba ağacı), Upanişadlar’da, Sabiîlik, Lapon, İzlanda, İskandinavya, Finlandiya, Avustralya ve Hint geleneklerinde rastlanır. Dante’nin İlahi Komedya eserinde değindiği cennetteki ağaç da terstir. Upanişadlar’da (Brahma’nın tezahürü olan Aswattha ağacı), Vedalar’da ve Bhagavat-gita’daki ters yaşam ağaçları daha ziyade prensipten tezahüre doğru yoğunlaşmayı simgeler.

Ayrıca kimi geleneklerde, ikincil semboller olarak, yaşam ağacının dallarında kuşlar bulunduğu ve ağacın ölümsüzlük sağlayıcı meyvesi ya da sıvısı olduğu belirtilir ki, burada kuşlar doğacak ruhları, ölümsüzlük kazanma ise ruhsal gelişimin hedefi olan, doğum-ölüm çemberinden kurtuluşu simgeler.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklamların gösterimine izin veriniz. Bu siteyi ayakta tutabilmek için gereklidir. Please allow ads to be displayed. This is necessary to keep the site up and running.