Genel Türk TarihiTarih

Han Ne Demektir ve Ne Anlama Gelir

İçindekiler

Han Ne Demektir ve Ne Anlama Gelir; Eski Türk ve Moğol topluluklarında hükümdar. “Ulu insan”, “lider” anlamları taşımaktadır.

Moğolcada ve bazı Altay lehçelerinde Kan (Gan) olarak da söylenir. Arapça’da melik, Farsça’da şah, Latince’de regis, İngilizce’de king denilen kral kelimesinin Türkçe’deki karşılığıdır.

Tanım ve Anlam

Han, Bir ülkeyi, bir topluluğu veya bir boyu yöneten kişidir. Mitoloji de tanrıların da sıfatı olarak kullanılır. İlk çağlarda Han aynı zamanda topluluğun dinî önderidir. Topluma baş-şamanlık yapan kişidir. Ata Ruhları adına törenler düzenler.

Tahta çıktığında ise bir keçe üzerine oturtulup dokuz kez doğudan batıya doğru çevrilir. Bu onun göğe çıkmasını, göğün dokuz katını aşıp Tanrıya ulaşmasını ifâde eder. Doğal olayların önderden kaynaklandığı düşünülür. O doğaya etki edebilir. Daha sonraları bu durum biraz daha soyutlaştırılıp, kötü yöneticinin bereketsizliğe, iyi olanın ise bolluğa sebep olacağı inancı hâline dönüşmüştür. Devletin gücü hakanın ne kadar kutlu olduğuyla ilgilidir.

Kan kelimesi ile yakından ilgilidir. Kan hayat verici bir güç olarak ve nesilden nesile aktarılan bir yaşam ve özellik taşıyıcısı şeklinde düşünülür. Yeminler kan akıtarak yapılır. Kanla ıslanmış mendiller sürüldüğünde kör olan göz görmeye başlar. Kanları birbirine karışan insanların ömür boyu hattâ ölümden sonra bile bağlı kalacağına inanılır ve bu nedenle biraz sütün içine bir iki damla kendi kanlarını damlatarak içenler “Kankardaş” olurlar ve soydan gelen kardeşlik kadar geçerli sayılır. Kahramanlar doğarken avuçlarında sertleşmiş bir kan pıhtısı tutarlar.

Moğolcada Han kelimesi Gök anlamını da içerir. Buyrultu/Buyruldu (ferman) veya Yarlıg/Yarlık (ferman) adı verilen emirleri toplumu düzenler ve masallarda da sık sık yer alır. Türklerde Ege/Eğe sözcüğü de kral anlamında kullanılır.

Tigin/Tekin ise Prens, Şehzade demektir. Bazen Beg/Beğ/Bey sözcüğü de Han anlamında kullanılsa da aslında Beğ daha düşük bir hiyerarşik düzeydedir ve genelde Ağa kavramına denk düşer, bazen de il,ilçe yöneticileri kastedilir.

Han unvanı, ailesinde Moğol dışında başka topluluktan insan olan devlet başkanları tarafından kullanılamazdı. Bunun en büyük örneği Timur’dur. Annesi Türk olan Timur Emir unvanı almıştır. Türk toplumundaki karşılığı Hakan veya Kağan’dır.

Günümüzde isim olarak tek başına çok nâdir kullanılmakdadır. Genelde önüne sıfat getirerek kullanılır; Gök-Han, Er-Han, Rey-Han, Öge-Han gibi

Hanım                                                                                                              

Hanım – Türk toplumsal düzeninde kadın yönetici, kraliçe demektir. Bir ülkeyi, bir topluluğu veya bir boyu yöneten kadındır. Mitoloji de tanrıçaların da sıfatı olarak kullanılır. Kanım şeklinde de söylenir. Ece veya Eçe olarak da kullanılır.

Devlet yöneticilerini Türkler; Han ve Hanım, Moğollar ise Han ve Hatan (Kan “hakan” ve Katan “hatun”) olarak ikili şekilde ifâde ederler. Prenseslere ise Bike/Büke denilir. Hanım (Kraliçe) sözcüğünün türeyişi şu şekilde anlatılır. Mete Han (Moğollar Cengiz Han olduğunu söylerler) gelip saygı sunan herkesin Han’ım şeklinde hitap ettiği bir ortamda, içeri giren eşini görünce “İşte bu da benim Hanım” der.

O günden bu yana kadın yöneticilere Hanım denir. Etimolojik olarak doğruluğu tartışılsa da, sosyal hayat algısı olarak kadının bu konumu tartışılmaz bir gerçektir.

Han sözcüğünden Hanım’ın türetilişine benzer bir durum da Beg/Beğ (Bey)’den Begüm sözcüğünün oluşumudur. Begüm; Bey’in dişil halidir ve hanımağa, kadın yönetici, prenses gibi anlamlar içerir. Önemli

Tarihsel Hanımlar şöyle sıralanabilir: Süyünbike Hanım, Emese Hanım, Türkan Hanım, Çeçek Hanım, Tomrus Hanım, Ipar Hanım, Mama Hanım, Börte Hanım, Kösem Hanım…

Türk dilinde cinsiyet dönüştürme ekleriyle türetilen kadın ve erkek yönetici ünvanları şunlardır. Türkçede dişil sözcükler türetmek için kullanılan bir yol (çok sık olmasa da) –ım / –im ekidir.

  1. Han ve Hanım: Kral ve Kraliçe
  2. Beğ ve Begüm: Ağa (vali, prens) ve Hanımağa (prenses) Ayrıca –çe / -ça eki ile de türetme yapılabilir:
  3. Kıral (Kral) ve Kıralça (Kraliçe): Padişah ve Hanımsultan
  4. Tigin ve Tiginçe: Prens ve Prenses

Etimoloji

(Han/Kan) kökünden türemiştir. Soy ve soyluluk anlamları içerir. Moğolca, Tunguzca, Mançuca ve Türkçede küçük ses farklarıyla hep aynı anlamı taşır. Hanım: Hanım’ın türetilişine benzer bir durum da Beg/Beğ (Bey)’den Begüm sözcüğünün oluşumudur. Begüm; Bey’in dişil halidir ve hanımağa, kadın yönetici, prenses gibi anlamlar içerir.

Efsânevi Hanlar

Türk mitolojisinde pek çok boyun kendi adını taşıyan bir ilk atası vardır. Örneğin İlemen Han, İlemen boyunun atasıdır. Aynı şekilde Türügeş Han, Türgeşlerin; Tileg Han, Teleğütlerin; Oyrat Han, Oyrat ve Kalmukların; Kuzar Han, Hazarların ve Azerilerin atası olarak kabul edilir. Türk Han ise tüm Türklerin atasıdır. Türk söylencelerinde adı geçen efsânevi hanlar şu şekildedir.

Kil Han                                                                                                                  

Türk ve Altay mitolojisinde söylencesel hakandır. Gil Han olarak da söylenir. Kildağ’da yaşar. Kendisine dağın etrafını çeviren balçıktan dolayı ulaşılamaz. Balçık sözcüğü ile yaklaşık aynı anlamlar taşır.

Kur Han                                                                                                            

Kurdağ’da yaşayan bir hakan olduğu söylenir. Kürhan, Gurhan veya Gürhan olarak da tanınır. Oğuz Kağan’ın amcasıdır. Sümerlerde yer altı tanrısının adı Kür olarak geçer ve onun koruduğu ırmağın adı da Kur’dur. Yer altı dünyasına da bu ad verilir. Kür/Kur/Gur sözcüğü; güç, kuvvet, dayanıklılık, bağımsızlık anlamlarına gelir. Moğolcada Görü/Gürü, Tunguzcada Güre sözcükleri aynı manaları ifâde eder.

Kuz Han                                                                                                             

Türk ve Altay mitolojisinde Kuzdağ’da yaşayan efsânevi hakandır. Küz Han veya Guz Han olarak da bilinir. Yaşadığı dağa varmak isteyenler soğuktan ve rüzgârdan dolayı ulaşamazlar. Kuz/Guz kelimesi; soğuk, kuytu, karanlık demektir. Kuzey kelimesiyle aynı kökten gelir.

Buz Han                                                                                                              

Musdağ (Buzdağ)’da yaşayan bir hakandır. Bus Han, Mus Han, Büs Han veya Müs Han olarak da söylenir. Moğollar Mös Kan derler. Buzullar nedeniyle kendisine ulaşılamaz.

Or Han                                                                                                                  

Ordağ’da yaşayan hakandır. Soğuktan ve rüzgârdan dolayı ulaşılamaz. Ur Han olarak da söylenir. Oğuz Han’ın amcasıdır. Ordu (Ordo) şeklinde askeri örgütlenmeyi ilk gerçekleştiren kişi olarak kabul edilir. Or sözcüğü güç, kuvvet, ordu, yıkılmazlık anlamlarına gelir. Ordu (askeriye), orda (halk) bu kökten türemiş sözlerdir. Yerleşmek, mevki, makam anlamları vardır. Yücelik ifâde eder. Pakice (Pakistan Dili) Urdu olarak bilinir. Halkın dili demektir. Türk-Moğol kökenli bir sözcüktür.

Ayrıca belirtilmesi gereken bir diğer husus da, Dünya tarihinde ilk defa 10’lu sisteme dayalı ordu örgütlenmesini yapılandıran kişinin Hun Kağanı Mete Han olduğudur.

Taş Han                                                                                                               

Türk ve Altay mitolojisinde Daş Han olarak da anılan ve Taşdağ’da yaşayan bir hakan. Kayalık bölgeler kendisini korur.

Kağan                                                                                                                

Kağan (Kaan, Kān) – Moğol ve Türk devletlerinde hükümdarlar tarafından kullanılan ünvanlardan birisi ve göreceli olarak en eskilerindendir. Avarlar döneminden beri Türk devlet kültürü “kağan” sözcüğünü barındırmaktadır. Bu bağlamda “kağan”, Tanhu, Hakan, Bey, Toktamış, Giray gibi Türkçe bir sözcük olup Türk devletleri için 378 ayırt edici bir özellik de oluşturur.

Kağan kelimesi; büyük, ulu han anlamındaki kaga han veya kağa han kelimelerinden türemiştir.

Buna göre kağan, hanların hanı veya kralların kralı anlamına gelmektedir ki, Farsça şehinşahın ve Latince imperatorun Türkçe’deki karşılığıdır. İslam kaynaklarında kağan kelimesinden çok ondan türeyen hakan kelimesi kullanılır.

Kağan ünvanı aynı zamanda Türkçe olması açısından da önemlidir. Türkçe’de “Sultan”, “Melik” gibi Arapça ve “Şah”, “Padişah”, “Hünkar” gibi Farsça ünvanlardan ayrılır. Kağan kelimesinin okunuşundan dolayı Moğolca Kaan kelimesi de Türkçe’ye girmiştir.

Hakan

Hakan (Hākan) – Türk ve Moğol devlet geleneğinde imparatorlara verilen ünvandır. Bazı Türk dillerinde Hagan olarak da söylenir. Moğollar Kağan derler. Birleşmiş hanlıklardan veya krallıklardan oluşan ülkeyi, bir topluluğu veya bir boyu yöneten kişi. Kralların kralıdır. Türk tarihinde yer alan Karahan devletine diğer uluslar Hakanya adını vermişlerdir. Kelime, soy ve soyluluk anlamları içerir. Han sözcüğü ile bağlantılıdır.

Hakan Türk devletlerindeki hükümdarlar tarafından kullanılan unvanlardan birisidir. “Hakan”, “Kağan” sözcüğünün ses değişimi oluşan bir sözcüktür (han-kağan=hakan). Bu bağlamda Tanhu gibi imparatorluk anlamları kazanmış bir sözcüktür. Türk, Moğol ve Tatar “büyük-hanları” için, “hükümdarlar hükümdarı” anlamında kullanılan bir san ve Afrasyab’a verilen ungun’dur.

Hakan unvanını diğer Türkçe unvanlardan ayıran en önemli özellik ise Türk tarihi’nin İslam döneminde kullanımının devam etmesidir. Hilafet sonrasında bile Osmanlı padişahları “Hakan” unvanını kullanmakta ısrar etmiş ve Türk devlet kültürü içerisinde unvan yaşamını sürdürmüştür.

Önemli Tarihsel Han Kişiler: Abılay Han, Almos Han, Alparslan Han, Arpad Han, Aşbara Han, Atıla Han, Baygu Han, Bilge Han, Bögü Han, Buğra Han, Bumın Han, Cengiz Han, Çağatay Han, Çağrı Han, Edigey Han, Girey Han, İstemi Han, Karaman Han, Kubılay Han, Mehmed Han, Mete Han, Otman Han, Ögedey Han, Salçuk Han, Saltuk Han, Şu Han, Temür Han, Toktamış Han, Tuğrul Han, Tuman Han, Ügyek Han.

Önemli Tarihsel Hanım Kişiler: Süyünbike Hanım, Emese Hanım, Türkan Hanım, Çeçek Hanım, Tomrus Hanım, Ipar Hanım, Mama Hanım, Börte Hanım, Kösem Hanım,

ilgili içerik:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Göz Atın
Kapalı
Genel Türk TarihiTarih

Han Ne Demektir ve Ne Anlama Gelir

İçindekiler

Han Ne Demektir ve Ne Anlama Gelir; Eski Türk ve Moğol topluluklarında hükümdar. “Ulu insan”, “lider” anlamları taşımaktadır.

Moğolcada ve bazı Altay lehçelerinde Kan (Gan) olarak da söylenir. Arapça’da melik, Farsça’da şah, Latince’de regis, İngilizce’de king denilen kral kelimesinin Türkçe’deki karşılığıdır.

Tanım ve Anlam

Han, Bir ülkeyi, bir topluluğu veya bir boyu yöneten kişidir. Mitoloji de tanrıların da sıfatı olarak kullanılır. İlk çağlarda Han aynı zamanda topluluğun dinî önderidir. Topluma baş-şamanlık yapan kişidir. Ata Ruhları adına törenler düzenler.

Tahta çıktığında ise bir keçe üzerine oturtulup dokuz kez doğudan batıya doğru çevrilir. Bu onun göğe çıkmasını, göğün dokuz katını aşıp Tanrıya ulaşmasını ifâde eder. Doğal olayların önderden kaynaklandığı düşünülür. O doğaya etki edebilir. Daha sonraları bu durum biraz daha soyutlaştırılıp, kötü yöneticinin bereketsizliğe, iyi olanın ise bolluğa sebep olacağı inancı hâline dönüşmüştür. Devletin gücü hakanın ne kadar kutlu olduğuyla ilgilidir.

Kan kelimesi ile yakından ilgilidir. Kan hayat verici bir güç olarak ve nesilden nesile aktarılan bir yaşam ve özellik taşıyıcısı şeklinde düşünülür. Yeminler kan akıtarak yapılır. Kanla ıslanmış mendiller sürüldüğünde kör olan göz görmeye başlar. Kanları birbirine karışan insanların ömür boyu hattâ ölümden sonra bile bağlı kalacağına inanılır ve bu nedenle biraz sütün içine bir iki damla kendi kanlarını damlatarak içenler “Kankardaş” olurlar ve soydan gelen kardeşlik kadar geçerli sayılır. Kahramanlar doğarken avuçlarında sertleşmiş bir kan pıhtısı tutarlar.

İlgili Makaleler

Moğolcada Han kelimesi Gök anlamını da içerir. Buyrultu/Buyruldu (ferman) veya Yarlıg/Yarlık (ferman) adı verilen emirleri toplumu düzenler ve masallarda da sık sık yer alır. Türklerde Ege/Eğe sözcüğü de kral anlamında kullanılır.

Tigin/Tekin ise Prens, Şehzade demektir. Bazen Beg/Beğ/Bey sözcüğü de Han anlamında kullanılsa da aslında Beğ daha düşük bir hiyerarşik düzeydedir ve genelde Ağa kavramına denk düşer, bazen de il,ilçe yöneticileri kastedilir.

Han unvanı, ailesinde Moğol dışında başka topluluktan insan olan devlet başkanları tarafından kullanılamazdı. Bunun en büyük örneği Timur’dur. Annesi Türk olan Timur Emir unvanı almıştır. Türk toplumundaki karşılığı Hakan veya Kağan’dır.

Günümüzde isim olarak tek başına çok nâdir kullanılmakdadır. Genelde önüne sıfat getirerek kullanılır; Gök-Han, Er-Han, Rey-Han, Öge-Han gibi

Hanım                                                                                                              

Hanım – Türk toplumsal düzeninde kadın yönetici, kraliçe demektir. Bir ülkeyi, bir topluluğu veya bir boyu yöneten kadındır. Mitoloji de tanrıçaların da sıfatı olarak kullanılır. Kanım şeklinde de söylenir. Ece veya Eçe olarak da kullanılır.

Devlet yöneticilerini Türkler; Han ve Hanım, Moğollar ise Han ve Hatan (Kan “hakan” ve Katan “hatun”) olarak ikili şekilde ifâde ederler. Prenseslere ise Bike/Büke denilir. Hanım (Kraliçe) sözcüğünün türeyişi şu şekilde anlatılır. Mete Han (Moğollar Cengiz Han olduğunu söylerler) gelip saygı sunan herkesin Han’ım şeklinde hitap ettiği bir ortamda, içeri giren eşini görünce “İşte bu da benim Hanım” der.

O günden bu yana kadın yöneticilere Hanım denir. Etimolojik olarak doğruluğu tartışılsa da, sosyal hayat algısı olarak kadının bu konumu tartışılmaz bir gerçektir.

Han sözcüğünden Hanım’ın türetilişine benzer bir durum da Beg/Beğ (Bey)’den Begüm sözcüğünün oluşumudur. Begüm; Bey’in dişil halidir ve hanımağa, kadın yönetici, prenses gibi anlamlar içerir. Önemli

Tarihsel Hanımlar şöyle sıralanabilir: Süyünbike Hanım, Emese Hanım, Türkan Hanım, Çeçek Hanım, Tomrus Hanım, Ipar Hanım, Mama Hanım, Börte Hanım, Kösem Hanım…

Türk dilinde cinsiyet dönüştürme ekleriyle türetilen kadın ve erkek yönetici ünvanları şunlardır. Türkçede dişil sözcükler türetmek için kullanılan bir yol (çok sık olmasa da) –ım / –im ekidir.

  1. Han ve Hanım: Kral ve Kraliçe
  2. Beğ ve Begüm: Ağa (vali, prens) ve Hanımağa (prenses) Ayrıca –çe / -ça eki ile de türetme yapılabilir:
  3. Kıral (Kral) ve Kıralça (Kraliçe): Padişah ve Hanımsultan
  4. Tigin ve Tiginçe: Prens ve Prenses

Etimoloji

(Han/Kan) kökünden türemiştir. Soy ve soyluluk anlamları içerir. Moğolca, Tunguzca, Mançuca ve Türkçede küçük ses farklarıyla hep aynı anlamı taşır. Hanım: Hanım’ın türetilişine benzer bir durum da Beg/Beğ (Bey)’den Begüm sözcüğünün oluşumudur. Begüm; Bey’in dişil halidir ve hanımağa, kadın yönetici, prenses gibi anlamlar içerir.

Efsânevi Hanlar

Türk mitolojisinde pek çok boyun kendi adını taşıyan bir ilk atası vardır. Örneğin İlemen Han, İlemen boyunun atasıdır. Aynı şekilde Türügeş Han, Türgeşlerin; Tileg Han, Teleğütlerin; Oyrat Han, Oyrat ve Kalmukların; Kuzar Han, Hazarların ve Azerilerin atası olarak kabul edilir. Türk Han ise tüm Türklerin atasıdır. Türk söylencelerinde adı geçen efsânevi hanlar şu şekildedir.

Kil Han                                                                                                                  

Türk ve Altay mitolojisinde söylencesel hakandır. Gil Han olarak da söylenir. Kildağ’da yaşar. Kendisine dağın etrafını çeviren balçıktan dolayı ulaşılamaz. Balçık sözcüğü ile yaklaşık aynı anlamlar taşır.

Kur Han                                                                                                            

Kurdağ’da yaşayan bir hakan olduğu söylenir. Kürhan, Gurhan veya Gürhan olarak da tanınır. Oğuz Kağan’ın amcasıdır. Sümerlerde yer altı tanrısının adı Kür olarak geçer ve onun koruduğu ırmağın adı da Kur’dur. Yer altı dünyasına da bu ad verilir. Kür/Kur/Gur sözcüğü; güç, kuvvet, dayanıklılık, bağımsızlık anlamlarına gelir. Moğolcada Görü/Gürü, Tunguzcada Güre sözcükleri aynı manaları ifâde eder.

Kuz Han                                                                                                             

Türk ve Altay mitolojisinde Kuzdağ’da yaşayan efsânevi hakandır. Küz Han veya Guz Han olarak da bilinir. Yaşadığı dağa varmak isteyenler soğuktan ve rüzgârdan dolayı ulaşamazlar. Kuz/Guz kelimesi; soğuk, kuytu, karanlık demektir. Kuzey kelimesiyle aynı kökten gelir.

Buz Han                                                                                                              

Musdağ (Buzdağ)’da yaşayan bir hakandır. Bus Han, Mus Han, Büs Han veya Müs Han olarak da söylenir. Moğollar Mös Kan derler. Buzullar nedeniyle kendisine ulaşılamaz.

Or Han                                                                                                                  

Ordağ’da yaşayan hakandır. Soğuktan ve rüzgârdan dolayı ulaşılamaz. Ur Han olarak da söylenir. Oğuz Han’ın amcasıdır. Ordu (Ordo) şeklinde askeri örgütlenmeyi ilk gerçekleştiren kişi olarak kabul edilir. Or sözcüğü güç, kuvvet, ordu, yıkılmazlık anlamlarına gelir. Ordu (askeriye), orda (halk) bu kökten türemiş sözlerdir. Yerleşmek, mevki, makam anlamları vardır. Yücelik ifâde eder. Pakice (Pakistan Dili) Urdu olarak bilinir. Halkın dili demektir. Türk-Moğol kökenli bir sözcüktür.

Ayrıca belirtilmesi gereken bir diğer husus da, Dünya tarihinde ilk defa 10’lu sisteme dayalı ordu örgütlenmesini yapılandıran kişinin Hun Kağanı Mete Han olduğudur.

Taş Han                                                                                                               

Türk ve Altay mitolojisinde Daş Han olarak da anılan ve Taşdağ’da yaşayan bir hakan. Kayalık bölgeler kendisini korur.

Kağan                                                                                                                

Kağan (Kaan, Kān) – Moğol ve Türk devletlerinde hükümdarlar tarafından kullanılan ünvanlardan birisi ve göreceli olarak en eskilerindendir. Avarlar döneminden beri Türk devlet kültürü “kağan” sözcüğünü barındırmaktadır. Bu bağlamda “kağan”, Tanhu, Hakan, Bey, Toktamış, Giray gibi Türkçe bir sözcük olup Türk devletleri için 378 ayırt edici bir özellik de oluşturur.

Kağan kelimesi; büyük, ulu han anlamındaki kaga han veya kağa han kelimelerinden türemiştir.

Buna göre kağan, hanların hanı veya kralların kralı anlamına gelmektedir ki, Farsça şehinşahın ve Latince imperatorun Türkçe’deki karşılığıdır. İslam kaynaklarında kağan kelimesinden çok ondan türeyen hakan kelimesi kullanılır.

Kağan ünvanı aynı zamanda Türkçe olması açısından da önemlidir. Türkçe’de “Sultan”, “Melik” gibi Arapça ve “Şah”, “Padişah”, “Hünkar” gibi Farsça ünvanlardan ayrılır. Kağan kelimesinin okunuşundan dolayı Moğolca Kaan kelimesi de Türkçe’ye girmiştir.

Hakan

Hakan (Hākan) – Türk ve Moğol devlet geleneğinde imparatorlara verilen ünvandır. Bazı Türk dillerinde Hagan olarak da söylenir. Moğollar Kağan derler. Birleşmiş hanlıklardan veya krallıklardan oluşan ülkeyi, bir topluluğu veya bir boyu yöneten kişi. Kralların kralıdır. Türk tarihinde yer alan Karahan devletine diğer uluslar Hakanya adını vermişlerdir. Kelime, soy ve soyluluk anlamları içerir. Han sözcüğü ile bağlantılıdır.

Hakan Türk devletlerindeki hükümdarlar tarafından kullanılan unvanlardan birisidir. “Hakan”, “Kağan” sözcüğünün ses değişimi oluşan bir sözcüktür (han-kağan=hakan). Bu bağlamda Tanhu gibi imparatorluk anlamları kazanmış bir sözcüktür. Türk, Moğol ve Tatar “büyük-hanları” için, “hükümdarlar hükümdarı” anlamında kullanılan bir san ve Afrasyab’a verilen ungun’dur.

Hakan unvanını diğer Türkçe unvanlardan ayıran en önemli özellik ise Türk tarihi’nin İslam döneminde kullanımının devam etmesidir. Hilafet sonrasında bile Osmanlı padişahları “Hakan” unvanını kullanmakta ısrar etmiş ve Türk devlet kültürü içerisinde unvan yaşamını sürdürmüştür.

Önemli Tarihsel Han Kişiler: Abılay Han, Almos Han, Alparslan Han, Arpad Han, Aşbara Han, Atıla Han, Baygu Han, Bilge Han, Bögü Han, Buğra Han, Bumın Han, Cengiz Han, Çağatay Han, Çağrı Han, Edigey Han, Girey Han, İstemi Han, Karaman Han, Kubılay Han, Mehmed Han, Mete Han, Otman Han, Ögedey Han, Salçuk Han, Saltuk Han, Şu Han, Temür Han, Toktamış Han, Tuğrul Han, Tuman Han, Ügyek Han.

Önemli Tarihsel Hanım Kişiler: Süyünbike Hanım, Emese Hanım, Türkan Hanım, Çeçek Hanım, Tomrus Hanım, Ipar Hanım, Mama Hanım, Börte Hanım, Kösem Hanım,

ilgili içerik:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklamların gösterimine izin veriniz. Bu siteyi ayakta tutabilmek için gereklidir. Please allow ads to be displayed. This is necessary to keep the site up and running.