Bilim

Tokofobi Nedir? Hamilelik ve Doğum Korkusunun Belirtileri Nelerdir?

Tokofobi, hamilelik ve doğuma karşı patolojik bir korkudur. Fobi kadınlarda doğumdan korkmaya, hatta hamile kalma korkusuyla cinsel birliktelikten kaçınmaya sebebiyet verebilir. Tokofobi birincil ve ikincil olarak sınıflandırılır. Birincil tokofobi, daha önce hamilelik deneyimi olmayan bir kadında gözlenen aşırı doğum korkusudur. İkincil olarak tanımlanan tokofobi ise önceki gebeliklerde yaşanan travmatik bir olaydan sonra gelişen hastalıklı doğum korkusudur. Tokofobinin algofobi, hafefobi, iatrofobi, nozokomofobi, obezofobi, pedofobi, tanatofobi, tripanofobi gibi fobilerden de kaynaklanabileceği düşünülmektedir.

Belirti ve Bulgular

Hamilelik fiziksel, psikolojik ve sosyal yönlerden insanı etkileyen bir süreçtir. Bazı kadınlarda hamilelik keyifli bir deneyim olmak yerine endişe ve korku verici bir olaya dönüşebilir. Korku patolojik bir boyut kazanarak tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık haline gelebilir. Bu fobiye sahip kişilerde şu belirtilerle karşılaşılabilir:

  • Hamilelikten ve/veya cinsel ilişkilerden zevk alamama,
  • Korkunun fiziksel semptomlara sebebiyet vermesi,
  • Kâbus görmek ve uyku bozukluklarının yaşanması,
  • Kendine zarar verme ve gebeliği sonlandırma düşüncesi,
  • Hamilelikten kaynaklanan pişmanlık ve çaresizlik hissi,
  • Panik hissi ve doğumdan kaçınma davranışları,
  • Saplantılı bir şekilde doğumu düşünme,
  • Doğumla ilgili bilgi almaktan kaçınma,
  • Korkunun sorumlulukları ve iş hayatını etkilemesi,
  • Bireyin eşi ve yakın çevresiyle ilişkilerinin etkilenmesi,
  • Korkunun yeme alışkanlıklarını etkilemesi ve fiziksel aktiviteleri engellemesi,
  • Hamile bir kadın görünce korkunun tetiklenmesi,
  • Sakat doğum, ölü doğum veya anne ölümü gibi olaylara dair korku.

Hastalıkla İlişkili Genler, Etken Faktörler ve Risk Faktörleri

Tokofobinin kadınlarda yarattığı etkiler genellikle günlük hayatta yaşanan zorluklar, travmalar, korkular ve hamilelik hormonlarından kaynaklanan duygu değişimleri olarak düşünülmektedir. Ancak tüm bu değişimler patolojik olmadıkları koşullarda normal olabilirler. Fobinin bildiğimiz risk faktörleri şu şekildedir:

  • Kaygıyı yönetmeyi zorlaştıran hormonal değişiklikler,
  • Bireyin travmatik doğum geçiren yakınlarından veya sosyal medyadan duyduğu hikayeler,
  • Genç yaşta ebeveyn olmak veya sosyal dezavantajlar gibi psikososyal faktörler,
  • Bireyin hamilelikten utanç veya iğrenme duymasına neden olabilen istismar veya tecavüz geçmişinin bulunması,
  • Ailenin sosyoekonomik durumunun birey üzerinde yaratmış olduğu baskı,
  • Bireyin lezbiyen, biseksüel veya transseksüel olmasından kaynaklanan gerici tepkilerden ötürü rahatsızlık,
  • Özgüvensizlik, bireyin çocuklukta yaşadığı travmatik anıların canlanması veya depresyon, anksiyete gibi psikiyatrik bozuklukların yarattığı psikolojik faktörler,
  • Anne adayının daha önce preeklampsi veya ölüm gibi komplikasyonlarla karşılaşmış olması,
  • Bireyin vajinal (normal) doğum yapma konusunda baskı hissetmesi.

Teşhis Yöntemleri

Tokofobiyi teşhis etmek zor olabilir, çünkü hamile olan birçok kişi doğumla ilgili doğal olarak korku ve endişe yaşamaktadır. Korkuyu fobiden ayırmak kafa karıştırıcı olabilir.

İlgili Makaleler
Klinik Psikoloji ile ilgili diğer içerikler ›

Tokofobi spesifik bir fobi olduğu için teşhisi diğer fobilere nazaran daha zordur. Fobileri teşhis etmek için kullanılan DSM tanı kriterleri, genellikle tüm belirli fobileri ayrı ayrı listelemez; yani tokofobi de genel olarak belirli fobiler için tanı kriterleri kullanılarak değerlendirilir.

Fobinin teşhis edilmesi için sorgulanabilecek bazı maddeler şu şekildedir:

  • Korkunun genelde neden tetiklendiği,
  • Yaşanan belirtilerin türü,
  • Belirtilerin ilk başladığı zaman,
  • Belirtilerin sıklığı ve şiddeti,
  • Korkuların ve kaygıların günlük yaşamı veya karar verme yetisini ne kadar etkilediği. (Örneğin çocuk sahibi olmamaya karar vermek veya sezaryen doğuma karar vermek.)

Eğer tokofobiye sahip olduğunuzu düşünüyorsanız, özellikle de hamileyseniz veya gelecekte bebek sahibi olma planınız varsa psikolojik ve psikiyatrik destek veya tedavi almanız hem sizin hem de bebeğinizin sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. Erken tanı, bireyin tedaviye başvurmasına ve semptomlarının daha etkili bir şekilde azaltmasına yardımcı olur.

Tedaviler veya İdare Yöntemleri

Tokofobinin tedavisinde başta Bilişsel Davranışçı Terapi olmak üzere çeşitli psikoterapiler ve ilaç tedavisi uygulanmaktadır. İlaç tedavisinde kullanılan ilaçlar genellikle antidepresanlar, anti-anksiyete ilaçları ve beta-blokerlerdir.

Sosyal bir destek ağına sahip olmak tokofobiyle baş etmeyi kolaylaştırabilir. Bireyin arkadaşları ve sevdikleriyle daha fazla zaman geçirmesi kişiye iyi gelebilir. Bu kişiler hamilelik geçirmiş veya geçirmemiş olabilir, ancak nazik ve destekleyici sözleri bireyin özgüvenli, güvende hissetmesini ve rahatlamasını sağlayabilir. Ayrıca şunlar da bireye korkusunu yenmesinde yardımcı olabilir:

  • Doğum öncesi derslere katılmak: Bu dersler doğum sırasında bireyi nelerin bekleyeceği konusunda rehberlik eder. Hamileliğin sonuna doğru gerçekleşirler.
  • Erken gebelik dersleri almak: Bu dersler hamileliğin erken evrelerinde olan veya hamile kalmak isteyen kişiler içindir.
  • Hastaneyi veya doğum merkezini gezmek: Çoğu tesis ziyarete uygun bölümlerin gezilmesinde bir sakınca görmez.
  • Bir destek grubuna katılmak: Hamile kalmaya çalışan veya doğum yapmayı bekleyen insanlara yönelik birçok çevrimiçi hamilelik forumu bulunmaktadır. Ayrıca bazı hastaneler de böyle gruplara ev sahipliği yapabilir.

Görülme Sıklığı ve Dağılımı (Epidemiyoloji)

Batı ülkelerinde tokofobinin yaygınlığı %20’nin üzerindedir. Avustralya’da yapılan bir araştırma, kadınların %48’inin orta derecede tokofobi bildirdiğini ve %26’sının güçlü doğum korkusu sergilediğini tespit etmiştir. Patolojik ve kısıtlayıcı doğum korkusu hamile kadınların yaklaşık %6-10’unda hissedilir. Araştırmalar, doğum korkusunun doğum sonuçları üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu ve sezaryen doğumlarda dramatik bir artışa yol açtığını göstermiştir.

Etimoloji

Tokofobi kelimesi, Yunanca’da “doğum” anlamına gelen τόκος (“tókos“) ve “korku” anlamına gelen φόβος (“phobos“) kelimelerinden oluşan bir terimdir. Fobi Maieusiofobi veya Parturifobi olarak da bilinmektedir.

Diğer Başlıklar

Babalarda Tokofobi

Ciddi komplikasyon ve hatta ölüm riski yüksek olan, öngörülemez ve acı verici bir olay olarak içsel doğası göz önüne alındığında doğum; stresli bir durum olarak bilinir. Doğuma ilişkin bu anlayış anneler gibi babalar için de geçerlidir. Doğum, erkeklerde olumlu duyguların baskın olduğu bir süreç olabileceği gibi olumsuz duygulara da yol açabilir. Eşi hamile olan erkekler, hamileliği taklit edermişçesine iştahsızlık, bulantı, sinirlilik, kaygı, heyecan, baş ağrıları ve uyku bozuklukları ile kendini gösteren Couvade sendromu yaşayabilir.

Babalarda tokofobiye neden olan psikolojik faktörler arasında kaygı, depresyon eğilimi, düşük benlik saygısı, duygudurum bozuklukları, Travma Sonrası Stres Bozukluğu, psikolojik rahatsızlık geçmişi, kişilik bozuklukları ve ebeveynlik sorumluluğundan korkma yer alır. Babalarda yaşanan üzüntü hissi; çözülmemiş sıkıntı ve güvensizlik, kaygı, fobi ve sinirlilik düzeylerinin yüksek olmasıyla ilişkilendirilir. Araştırmalarda yaklaşan doğuma karşı olumlu duyguları olan babalar, olumsuz duyguları olan babalara göre önemli ölçüde daha düşük korku düzeyleri bildirmişlerdir. Öz güven eksikliği, düşük öz yeterlik ve kendini küçümseme gibi faktörler de şiddetli fobinin belirleyicileridir.

Fobi ile ilişkili diğer bireysel psikolojik faktörler arasında doğumun tehlikeli bir olay olması, hamilelik ve doğuma yönelik olumsuz bakış açısı, önceki doğumdan kaynaklanan hoş olmayan deneyim, hayal kırıklığı, güvensizlik ve ihtiyaç durumunda çaresiz kalma korkusu yer alır. Doğumla ilgili korkuların diğer nedenleri ise eşin ağrıyla başa çıkma becerisine ilişkin endişeler, doğum sırasında partnere destek olamama ve zamanında hastanede olamamak olabilir.

Bazı baba adayları arkadaşlarına, akrabalarına hatta partnerlerine fobilerinden bahsetmeyebilir. Bunun temel nedeni korkudan bahsetmenin bu duyguyu partnere yansıtmasından endişelenmektir. Bu sebeple bazı büyük kaygılara rağmen baba adayları duygularını açıklamamayı tercih edebilir. Ayrıca bazı erkekler toplumsal baskılardan dolayı da korkularını dillendiremeyebilirler.[19], [20], [21]

Kaynak

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklamların gösterimine izin veriniz. Bu siteyi ayakta tutabilmek için gereklidir. Please allow ads to be displayed. This is necessary to keep the site up and running.