İnsanlık tarihinde ölümü düşünmeye bu kadar zaman harcamayan tek bir kültür bile olmamıştır. Bu nedenle gizemli ölüm sürecini de doğaüstü güçlere atfetmemiz şaşırtıcı olmasa gerek. Batı kültüründe ölüm melekleri ve Ölüm Meleği vardır : ruhları ölümlü sarmalından öbür dünyaya yönlendiren varlıklar. Japonya’da Shinigamiler var, ancak Japonya’daki pek çok şeyde olduğu gibi, bu yaratıkların hikayelerinde pek çok benzersiz sürpriz var.
Shinigamiler Kimlerdir?
“Shinigami” kelimesi diğer iki Japonca kelimeden oluşur: “shi” ve “kami”. Bunlar kelimenin tam anlamıyla “ölüm” ve “tanrı” anlamına gelir.
Japon mitolojisinde dünya çeşitli türlerde kamilerle doludur. Dünyadaki her şeyin onu yöneten bir ruhu vardır. Gökyüzünün kamileri, nehirlerin kamileri, şans kamileri ve elbette ölüm kamileri vardır. Bunlar Shinigami’ler.
Ölüm ruhunun görevi ölümlü insanları ölüme davet etmektir ki bu, ruhunuzun cübbe giymiş uzun bir iskelet tarafından biçilmesinden çok daha kibar görünür. Ancak hangi kamilerin gerçek Shinigami olduğu her zaman açık değildir.
Örneğin İzanami bazen dünyaya ölümü tanıttığı için ilk Shinigami olarak anılır. Aynı şekilde, yeraltı dünyasının tanrısı Yama’nın da bir Shinigami olduğu düşünülüyor, ancak bu ikisinin gerçekten ölüm ruhları olup olmadığı tam olarak belli değil.
Dış görünüş
Shinigamiler neye benziyor? Bu cevaplanması şaşırtıcı derecede zor bir soru, çünkü ölüm ruhları, ölümle bir şekilde bağlantısı olan veya kendileri de ölmeye yakın olan birkaç kişi dışında herkes tarafından görülemez.
Üstelik Shinigamiler görülse bile asla aynı görünüme veya şekle sahip değiller gibi görünüyor. Bu, onu görmeniz durumunda mutlaka tanıyamayacağınız anlamına gelir.
Aile
Ölüm ruhlarının soyları hakkında çok az şey biliniyor. Muhtemelen tüm kamilerle aynı anne ve babayı paylaşmaları gerekir. Özellikle İzanami ve İzanagi kökenli olmaları gerekir . Ancak aşağıda açıklayacağımız nedenlerden dolayı, orijinal yaratılış hikayelerinde bunlardan hiç bahsedilmiyor ve bu nedenle elimizde, bilinçli tahminlerden başka bir şey kalmıyor.
Kökeni ve Tarihçesi
Her ne kadar Shinigami, Şinto dini bilgisindeki diğerleri gibi kami olsa da, aslında nispeten modern bir buluştur. Japonya Batı ile temasa geçene kadar, Shinigami gibi bir ölüm tanrısı veya ruhu fikri kolektif hayal gücüne gerçekten girdi. Azrail hakkındaki Batı halk masalları, bu Japon ölüm ruhları için orijinal ilham kaynağı olmuş olabilir.
Bu ölüm ruhları fikri tam olarak ne zaman ortaya çıktı? Kimse tam olarak emin değil ama 18. ya da 19. yüzyıla kadar yakın bir tarihte olmuş gibi görünüyor.
Ölüm kami fikri Japonya’ya gelmeden önce, geleneksel inançlar ölümü mutlaka kötü bir şey olarak görmüyordu, ancak varoluş döngüsünün normal bir parçası olarak görüyordu. Bu nedenle ölüm ruhları çöp toplayıcılarından veya diğer kamu görevlilerinden bir bakıma daha korkutucu değildir.
Efsaneye göre, ölüm ruhları çiftler halinde çalışır ve kişinin önceden belirlenmiş ölüm zamanı geldiğinde ortaya çıkar ve bu noktada onu yaşamla ölüm arasındaki eşiğin ötesine davet ederler.
Bu ölüm ruhları hakkındaki bu gerçeği eski bir geleneksel masaldan biliyoruz. İntihar etmek üzere olan bir adam, kendini ortaya çıkaran bir Shinigami ile karşı karşıya gelir. Ölüm ruhu adama ölme zamanının gelmediğini çünkü hayatların yanan mumlarla ölçüldüğünü söyler.
Onunki henüz yanmadığına göre yaşamaya devam etmeli. Shinigami daha sonra ona para kazanmasına yardımcı olabilecek bir sır verir. Adama, ölüm ruhunu uzaklaştıracak sihirli sözcükleri açıklar. Doktor gibi davranan adam, hastaların ölüm döşeklerini ziyaret ediyor ve sihirli sözcükleri kullanarak ölüm ruhlarını kovuyor.
Ancak bunu ancak ölüm ruhu yatağın ayakucunda oturuyorsa yapabilir. Baş kısmına oturuyorsa kişinin mumunun yandığı ve ölmesi gerektiği anlamına gelir.
Bu küçük numara, adamın son derece zengin olmasını sağlar, ancak sonunda her şey ters gider. Bir gün Shinigami yatağın başucunda oturuyor. Ölmek üzere olan hastanın ailesi, sevdiklerini kurtarmak için sahte doktora müstehcen miktarda para teklif eder ve o da yatağı çevirerek ölüm ruhunu kandırmaya çalışır.
Ancak Shinigami’yi kovmaya çalıştığında kendi mumunun geri kalanını yakar ve ölür.
Modern zamanlarda
Şinto dinine mensup pek çok Japon, diğer kamilerde olduğu gibi hâlâ Şinigamiye de inanıyor.
Tabii ki, modern Japonya çok laik bir ulus olduğundan çoğu insan Shinigami’nin varlığına tam anlamıyla inanmıyor. Bununla birlikte, Japonlar geleneklerini onurlandırmayı severler, bu nedenle Shinigami, tıpkı Batı dünyasında Azrail’in olduğu gibi, hâlâ Japon kültürünün bir parçasıdır.
Shinigami, Japonya’da birçok popüler televizyon dizisinde yer aldı. İki önemli başlık Death Note ve Bleach’tir .
Death Note’da Shinigamiler, ölecek olan ölümlülerin isimlerini bir deftere yazan tuhaf yaratıklardır. Bu “ölüm notlarından” biri yeryüzüne düşer ve onunla dünyayı yönetmeye çalışan bir insanın eline geçer.
Bleach’te Shinigamiler aslında görevi öbür dünyada kanun ve düzeni korumak olan bir Japon Samuray topluluğudur. Ruhları ötelere götürür, kayıp ve asi ruhları kontrol altında tutarlar.
Shinigami hakkındaki hikayeler tarih boyunca popüler olmuştur ve öyle de kalacak gibi görünüyor.
