GenelGenel Türk TarihiMitolojilerTarihTürk Mitolojisi

And veya Ant

And veya Ant

Türk ve Moğol halk kültüründe ve inancında yemin demektir.

Moğolcada Anda veya Andgay denir.

And, bir şeyi yapacağına veya yapmayacağına dair verilen söz. Ayrıca yemin veya ahit olarak da bilinir. Genellikle Tanrı’yı veya kutsal sayılan başka bir varlığı tanık göstererek bir olayı doğrulama ya da kendi kendine söz verme amacı ile kullanılır.1 Yemin kavramı her zaman için ant sözcüğünü birebir karşılamayabilir. Örneğin “Ant” sözcüğünden türemiş olan “Antlaşma” kavramı da “karşılıklı olarak ant içmeyi” ifade eder ki, zamanla anlamı genişleyerek sözleşme (mukavele, muahede) manalarını da içerir hale gelmiştir. Yâni, çok kesin farklar bulunmamakla beraber “yemin” daha çok dinsel bir içeriğe sâhip olmasına karşın; Ant toplumsal, siyasi ve hukuki bağlamları da içermektedir. Üstelik “Ant/And” kavramına halk inancında yüklenen anlamlar çok daha farklı ve geniş kapsamlıdır. Ayrıca bu sözcük hukuk literatürü içerisinde bir terim olarak yerleşmiş durumdadır.

Anlam ve İçerik

Yeminden dönmek büyük bir günah ve suç olarak kabul edilir. Sözün kutsal gücünden kaynaklanan bir kavramdır. Söz ile bildirdiği davranış, sonuç veya nesne arasında bir farklılık olmadığı, sözün (ve adların) bir anlamda bunların ruhu olduğu, söz ile bunlar arasında cismi bir bağ olduğu düşüncesinin bir sonucudur. Büyük bir Ant içilirken bir kaba kan akıtılmasının nedeni debudur. Başkırtlar’da yeri kazarak ant içme olgusu da mezarı çağrıştırması ile bağlantılıdır. Bugün dâhi “Ant İçmek” tabiri kullanılır ve yemin edilirken içilen Süt ile bağlantılıdır. Söz vermek deyimi de sözün bir nesne gibi başkalarına devrdildiği düşüncesinin bir kalıntısıdır. And kavramı insanlığın ortak algılarından birisidir ve yerine getirilmediğinde insanın en azından onurunda bir eksilme meydana geleceğine, bazen de felaketlerle karşılaşılacağına ister çağdaş, ister ilksel hemen her toplumda inanılır. Türk-Moğol kültüründe önemli bir yer tutan kan kardeşliği de yine ant içilerek gerçekleştirilir ve bu kan kardeşi olmuş bu kişilere Antlı denir. Türkler demir kutsaldır ve bu nedele kılıçla veya bışakla ant içilir.

Antlı

Antlı – Ant içerek kan kardeşi olmuş kişi demektir, Moğolcada Anda veya Andakar denilir. Bir tasın içerisine koyulan süte bileklerinde açılan kesikten kan damlatarak içip kan kardeşi olunur. Türklerde ve Moğollarda ortak bir gelenektir. Moğol mitolojisinde “Anda Bars” denen ve insanlarla kankardeş olmuş bir Pars ongunu vardır. Anda’lık Türklerin en eski geleneklerinden biridir. Andalar birbirlerini kardeşlerinden daha ileride korur, sayar ve kayırmaya çalışırlar.

Tobadı

Tobadı – Türk, Çuvaş ve Altay halk inancında yemin sözüdür. Tupata olarak da söylenir. “Vallahi” veya “Billahi” gibi anlamlarda kullanılır. “Tobadı doğru söylüyorum” gibi… İskit ocak tanrısı Tabıtı’nın adıyla da bağlantılıdır.

Yemin

Yemin – Bir şeyi yapacağına veya yapmayacağına dair, genellikle kutsal kabul edilen bir varlık üzerine verilen söz. Kökeni tarih öncesi dönemlere dayanan ve genelde dinî bir mânâ içeren yemin veya and içme törenleri, günümüzde bazı kurumlarda görev başı yapan kimseler tarafından da görevin hakkıyla yerine getirileceğine dair söz vermekte kullanılır. Yemin Arapça kökenli bir kelimedir. Sözcük anlamı sağ el, bereket, güç, kuvvet demektir. Türkçe ‘ye İslam dini ile birlikte yerleşmiştir. İslâmiyet içerisinde daha çok Allah’ın isimleri veya zatî sıfatlarından birisi anılarak yapılır. Bu kavramın, kelimenin anlamı ile bağlantısı şu şekilde açıklanır: “Yeminin söze güç kuvvet katması ve yeminleşenlerin sağ ellerini birbirlerine vurmalarıdır.

Etimoloji

  • Ant/And: (An) kökünden türemiştir. Söz verme, anlaşma anlamlarını içerir. Moğolca kökenlidir. An kökü Moğolca ve Türkçede tutmak anlamını barındırır. Eski Altaycada Anta, Tunguz ve Mançu dillerinde de Anda biçimiyle yer alır.
    • Tobadı: (Top/Tob/Tab/Tap) kökünden türemiştir. Bu kök, Eski Türkçe ve Moğolcada diz, diz çökmek anlamı içerir. Hattâ aynı anlam Tunguz ve Mançu dillerinde de vardır. Kökeni tam olarak tespit etmek şu an için zor gözükmektedir. Toba (Tabgaç) şeklinde bilinen eski Türk kavminin adını da çağrıştırmaktadır. Tapmak fiili ile de alâkalıdır. Çuvaşçada Tob veya Tup sözcüğü evin ortası demektir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklamların gösterimine izin veriniz. Bu siteyi ayakta tutabilmek için gereklidir. Please allow ads to be displayed. This is necessary to keep the site up and running.