EfsanelerYunan Mitolojisi

Agamemnon (Krallar Kralı)

Agamemnon (Krallar Kralı)

Agamemnon, antik Yunan mitolojisinde önemli bir figürdür. Mykene Kralı olarak bilinir ve İlyada ve Odysseia gibi Homeros’un destanlarında da yer alır. Agamemnon, Yunan ordusunun lideri olarak Truva Savaşı’na katılmış ve savaşta önemli bir rol oynamıştır.

Agamemnon’un hayatı hakkında çok az bilgi mevcuttur. Kendisi, Atreus ve Aerope’nin oğludur. Karısı Klytaimnestra ile evlenmiş ve Orestes, Electra ve Iphigenia adında üç çocukları olmuştur. Agamemnon, babası Atreus’un ölümünden sonra Mykene Kralı olarak tahta çıkmıştır.

Agamemnon, Truva Savaşı’nın başlamasından önce, tanrı Apollon’un rahibine karşı işlediği bir suçtan dolayı cezalandırılmıştır. Apollon, Agamemnon’un kızı Iphigenia’nın kurban edilmesini istemişti. Agamemnon, tanrının isteğini yerine getirmek zorunda kalmıştı.

Bu olay, Agamemnon’un kaderi hakkında önemli bir ipucu vermektedir.

Agamemnon, Truva Savaşı’nda Yunan ordusunun lideri olarak görev almıştır. Savaşın başlamasından önce, kral Achilles ile aralarında bir anlaşmazlık çıkmıştır. Agamemnon, Achilles‘in sevgilisi Briseis’i elinden almıştır. Bu olay, Achilles’in savaştan çekilmesine ve Yunan ordusunun zor durumda kalmasına neden olmuştur. Agamemnon, sonunda Achilles’i geri çağırmayı başarmış ve Truva Savaşı‘nda önemli bir rol oynamıştır.

Agamemnon, Truva Savaşı’ndan sonra Mykene’ye dönmüştür. Ancak, karısı Klytaimnestra, Agamemnon’un kızı Iphigenia’nın ölümünden dolayı intikam almak istemiştir. Klytaimnestra, sevgilisi Aegisthus ile birlikte Agamemnon’u öldürmüştür. Bu olay, antik Yunan dünyasında büyük yankı uyandırmıştır.

Diğer Bir Anlatıma Göre

Agamemnon Yunan mythos’unda tektir, eşsiz bir tiptir, yalnız İlyada’da değil, efsaneler boyunca onun simgelediği kavramı onun kadar etkin ve belirgin niteliklerle canlandıran başka bir kişi yoktur. Agamemnon kraldır, krallar kralıdır, her biri bir bölgenin yönetimini elinde tutan birçok derebeylerinin başında, onları ordularıyla birlikte yöneten başkomutandır.

Buyruğuna tek sınır, bölgesel kralların toplantısında çizilir, bu kurultayda da başlıca kural danışmadır. Yunan mythos’u tanrılar tanrısı Zeus’un üstünde, ondan üstün bir güç bulunduğunu gösterdiği gibi, krallar kralı Agamemnon’un kişiliğinde de krallığın hem erdemlerim, hem de eksik ve zayıf yönlerini önümüze serer. Bu bakımdan destana olduu kadar, tragedyaya da esin konusu olmuştur Agamemnon.

İlyada’nın üçüncü bölümünde Helene surların üstüne dizilmiş, savaş alanına bakan Troyalı ihtiyarlara en başta eski eniştesi Agamemnon’u “hem iyi bir kral, hem güçlü bir savaşçı” olarak tanıtır. Agamemnon’un krallık yetkisi Zeus’tan gelmiştir. Homeros onun asasının, kral değneğinin tarihçesini çizerken soyunu Pelops’a kadar götürür, başka bir efsane koluna göre Agamemnon’un ilk atası Tantalos’tu. İlyada’da Pelops oğullarının kan davasından söz edilmez, krallık normal yoldan Pelops’tan Atreus’a, Atreus’tan Thyestes’e ve ondan Agamemnon’a aktarılır; Atreus ile Thyestes arasındaki kardeş düşmanlığı ve

onun sonucunda İşlenen korkunç suçlar daha çok tragedyaya konu olmuştur (Atreus). Ama destan Agamemnon’u bir krala özgü bütün nitelikleriyle canlandırır. Bu kral portresi üstünde durmaya değer.

İlyada’nın konusu, Agamemnon ile Akhilleus arasındaki kavga Agamemnon yüzünden kopar. Ve bu kavgada krallar kralının tutumu, karakteri ve kişiliği bütün açıklığıyla ortaya serilir. Agamemnon kraldır ve her kral gibi kendi çıkarını, istek ve buyruklarını emrindeki insanlarınkinden üstün görmekte ve bu inanışa göre davranmaktadır. Tutsağı Khrysels’i geri vermek istememesi, vermek zorunda kalınca Akhilleus’unkini almakta hiçbir sakınca görmemesi kavganın asıl nedenidir. Bu olayda karşısına çıkan kim olursa olsun paylar, tersler, hiçe sayar

… Kalktı hırsla

gücü yaygın Agamemnon, yiğit Atreus oğlu, kapkara bir öfkeyle doluydu yüreği, yanıyordu iki gözü yalım yalım…

Apollon’un Akha’lara gönderdiği salgının nedenini bilen Kalkhas bu öfke karşısında çekinir gerçeği söylemeye

Kızdıracağım biliyorum Akha’ların saydığı adamı,

o adamın bütün Argos’lulara her yerde sözü geçer.

Kral azgın olur kızınca ayak takımından birine,

bir zaman öfkesini yenerse de, unutamaz kinini,

dışarı vurana dek taşır yüreğinde onu.

Ama Agamemnon ne Kalkhas’ı dinler, ne de onun sözlerine uyulmasını salık veren Akhilleus’u, bildiğini yapar. Bu davranışı tepki uyandırır. Tepkinin, yalnız kavgaya tutuştuğu Akhilleus’tan gelmemesi, ordunun alt tabakasını simgeleyen bir askerin de kralı en ağır sözlerle kınaması dikkati çeker. Halkın yöneticisini eleştirmesi dünya yazınında ilk kez görülmektedir burada. Bu eleştiri Akhilleus’un ağzından şöyle dile gelir.

“Ey doymak bilmek adam… Seni gidi edepsiz, çıkarma düşkün yürek… Seni şarap fıçısı, seni it gözlü, seni geyik yürekli… Halkını kemiren bir kralsın sen“.

Ama yiğidin sözlerinden daha da şaşırtıcıdır Thersites’in, halktan bir adamın kralı kınaması (Thersitesj. Bu eleştiri yalnız kralı degil, feodal Akha düzeninin tümünü kapsamaktadır

Gene mi bir isteğin var, Atreus oğlu?

Barakaların tunçla, kadınla dolu. Bir şehri alır almaz biz Akha ‘lar onları sana verdiydik ilk peşin.

Bir de altın mı istiyor canın şimdi? Tutup getirelim Troya’lılardan birini, gelsin babası kurtulmalık versin sana, altınla versin sana, öyle mi?

Taze bir kadın mı istiyorsun yoksa, düşüp kalkmaya,

bütün gözlerden uzakta, kapatmaya kendine?

Başbuğsun, yakışık almaz Akha oğullarını yıkıma sürüklemen.

Size diyorum Akha oğulları, hey, Akha oğulları denmez size artık, Akha kadınları demeli,

sizi aşağılık herifler sizi,

Hadi yurda dönelim gemilerimizle, tek başına bırakalım Troya’da onu, otursun onur payının üstüne.

Yardım etmeyelim de görsün sonunu, Saygısızlık etti Akhllleus’a, en üstün yiğidimize,

aldı onur payını, yoksun bıraktı onu. Akhilleus’un içinde büyük bir kin yok gene de;

hem gevşek davranmasaydı sana, Atreus oğlu,

bu senin son küfrün olurdu ona.

Bu sorunu Akha ordusunun nasıl çözümlediği de ilginçtir. Athena’nın verdiği esinle Odysseus sıraları dolaşıp şöyle yatıştırır herkesi

…bilemezsin Atreus oğlunun niyeti ne? Akha oğullarını yokluyor şimdi o,

ama ezecek yakında başlarını… Öfkelenip de Akha’lara yıkım getirmesin sakın,

Zeus’un beslediği kralların amansızdır öfkesi…

daha güçlüdür onlar senden.

Sense savaştan anlamaz korkağın birisin. Ne kurultayda geçer sözün, ne savaşta geçer.

Hem biz burada hepimiz kral değiliz ki. Her taraftan bir ses çıkarsa iyi olmaz,

bir tek baş olmalı, bir tek kral.

Kurnaz Kronos oğlu şu değnekle bütün yetkileri

size krallık etsin diye verdi Agamemnon’a!

Agamemnon gene de bir zorba olarak gösterilmez İlyada’da, aslında talihsiz bir adamdır: Akhilleus’u kırdığına bin pişman olur, barışmak için ödün vermeye razıdır. Yiğidin olumsuz tepkisiyle karşılaştıktan sonra, bir daha aynı uysallığı gösterir ve özür dileyerek barışır (İl. XIX, 85 vd.). Her davranışında sanki bir sakarlık vardır Agamemnon’un: Aulis’te avlanırken Artemis’i kızdırması, bu yüzden kızı İphigeneia’yı kurban etmek zorunda kalışı bu kralın hatalarını ne kadar pahalıya ödediğini gösterir (İphigeneia). Karısının ve onun âşığı olan kendi amcaoğlunun elinden öldürülmesi bile aynı yarı komik, yarı trajik kaderin belirtisidir (Klytaimestra, Aigisthos).

İlyada onun kahramanlıkları ve öldürdüğü Troyalı yiğitlerin adıyla doludur, ama Agamemnon burada da tam başarılı değildir, ne savaşta bir Akhilleus ya da bir Aias olabilir, ne de kurultayda bir Nestor ya da Odysseus gibi üstün bir akıl gösterebilir. Onun kişiliğinde Homeros ve yolunu izleyen bütün ozanlar krallık kurumunun kusur ve eksikliklerini ortaya sermek istemişlerdir sanki.

Agaue

Kadmos ile Harmonia’nın kızı, İno ile Semele’nin kardeşi, Pentheus’un anası (Tab. 18). Zeus’la Semele’nin aşkı üstüne dedikodu yaptığı için, Semele’nin oğlu tanrı Dionysos anasının öcünü almış. Bakhalar sürüsüne katılan Agaue, oğlu Pentheus’u bir vahşi hayvan sanarak kendi eliyle parçalamış. Bu konu Euripides’in “Bakkha’lar” tragedyasında işlenmiştir (Pentheus, Bakkha’lar).


Agamemnon’un hikayesi, antik Yunan mitolojisi ve edebiyatında önemli bir yer tutar. Agamemnon, güçlü bir kral olarak anlatılırken, aynı zamanda kaderin de güçlü bir etkisi altında olduğu vurgulanmaktadır. Agamemnon’un ölümü, intikam ve adalet konularında derin düşüncelere yol açmıştır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklamların gösterimine izin veriniz. Bu siteyi ayakta tutabilmek için gereklidir. Please allow ads to be displayed. This is necessary to keep the site up and running.