MitolojilerRoma Mitolojisi

Cacus (Roma Mitolojisi)

Cacus

Roma mitolojisi, antik Roma kültüründe önemli bir yer tutar ve bu mitolojinin birçok ilginç karakteri vardır. Bu karakterlerden biri de Cacus’tur.

Cacus, mitolojik bir yaratıktır ve genellikle vahşi ve acımasız bir şekilde tasvir edilir. Öyküsü, Roma’nın kurucu mitolojisi ile ilişkilidir ve bu nedenle Roma tarihi ve kültürüyle de bağlantılıdır.

Cacus’un efsanesine göre, Roma’nın kurucusu Romulus, bir gün Tanrı Merkür‘ün yardımıyla Palatine Tepesi’nde bir şehir kurar. Ancak, bu şehrin sakinleri, sığır çalma eylemlerine karşı korunmasızdır ve bu da Cacus’un hırsızlık yapmasına olanak sağlar.

Cacus, devasa bir yaratıktır ve sığırları çalmak için güçlü bir şekilde hareket eder. Ancak, her çaldığı sığırın kuyruğunu, çevresindeki kaya parçaları arasına sıkıştırır. Bu sayede, sığırların izini takip etmek zorlaşır.

Romulus, Cacus’un yaptığı hırsızlık eylemlerinden haberdar olur ve onu yakalamaya karar verir. Cacus, Palatine Tepesi’ndeki mağarasına kaçar ve sığırlarını da burada saklar.

Romulus ve adamları, Cacus’u bulmak için mağaraya girerler. Cacus, Romulus’un adamlarından kaçmak için mağarayı sığır kuyruklarıyla kaplar. Ancak, Romulus, mağaradan sığır çalmaya çalışırken, kuyrukları tek tek çıkarır ve Cacus’un sığırlarını kurtarır.

Sonunda, Romulus, Cacus’u yakalar ve onu öldürür. Bu olayın ardından, Romulus, Cacus’un kafasını ve derisini Palatine Tepesi’ne asar ve bu bölgenin tarihi anıtlarından biri haline getirir.

Cacus’un hikayesi, Roma’nın kurucu mitolojisi ile sıkı bir şekilde bağlantılıdır ve Roma tarihi ve kültürü hakkında önemli bilgiler sağlar. Bu nedenle, Cacus, Roma mitolojisinin en ilginç karakterlerinden biridir.

Başka Kaynağa Göre İse;

Cacus, Roma’nın topraklarında İtalya’da bir mağarada yaşadı.

Cacus insanların yetiştirdiği hayvanlarla beslenirdi ve kurbanların kafalarını mağarasının kapılarına çivilerdi. Sonunda Herkül tarafından yenildi.

Solinus’a göre, Cacus sonradan yeri haline Salinae denilen yerde, yaşardı. Salinae günümüz Porta Trigemina’sıdır. Karl Marx Cacus’un hikâyesini sıklıkla anlatır: Cacus bir mağarada yaşar ve sadece geceleri öküz çalmak için mağarasından çıkardı. öküzleri çaldığını kimse anlamasın diye onları başlarından geriye iterek mağaraya sürükleyen Cacus, bunu yaparken öküzlerin ayak izlerine bakıldığında aslında mağaradan dışarıya kaçtıklarının sanılmasını isterdi. köylüler her sabah kalkıp öküzlerini aramaya koyulur da yerlerinde bulamadıkları zaman böylelikle Cacus’u suçlamaz, öküzlerin Cacus’un mağarasından çıkıp kaybolduklarını sanarlardı.

İlgili Makaleler

Bu hikâye Evander kaynaklıdır. Hikâyenin sonu Herkül‘ün Cacus’u öldürmesiyle bitmiştir.

Efsanenin başka bir versiyonu, Cacus’un sığırları geriye doğru yürüterek yanlış bir iz bıraktıklarını belirtir. Herkül, kalan sığırlarını, Cacus’un çalınanları sakladığı bir mağaranın önünden geçirdi ve birbirlerine seslenmeye başladılar. Alternatif olarak, Caca nerede olduğunu, Herkül’e söyledi.

Halikarnaslı Dionysius’a göre, Pallantium’da yaşayan Aborijinler ve Arcadialılar, Cacus’un ölümünü öğrendiklerinde ve Herkül’ü gördüklerinde, kurtuldukları için kendilerini çok şanslı gördüler, defne dallarını kopardılar, hem onu taçlandırdılar. hem de kralları Herkül’ü misafirleri olmaya davet etti.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklamların gösterimine izin veriniz. Bu siteyi ayakta tutabilmek için gereklidir. Please allow ads to be displayed. This is necessary to keep the site up and running.