Efsaneler
Trend

Dullahan Efsanesi

Dullahan Efsanesi; Başsız Binici olarak da bilinen ve “Karanlık Adam” anlamına gelen Dullahan, ürkütücü bir İrlanda halk efsanesidir.

Bu uğursuz varlık, siyah bir ata binen bir erkek ya da kadın olarak görünür, ancak binicinin omuzlarında bir kafa yoktur, başsızdır. Dullahan başını kolunun altında taşır; baş ölü ve çürümüş olarak görünür, hatta bazen ete nazaran kurtlanmış peynir gibi görünmektedir ancak saçları gayet düzgündür. Dullahan bir kulaktan diğer kulağa yayılan şeytani bir gülüşle sahip başını taşırken etrafına dehşet saçarak karanlıkta gezinir ve kurbanını arar.

Onun hakkında söylenenler gerçekten ürkütücüdür. Dullahan, insan omurgasından yapılmış bir kamçı taşır. Bazı kaynaklarda atına bağlı, cenaze eşyalarıyla süslenmiş bir vagonu çektiği de rivayet edilir. Bu vagonda yolu aydınlatmaya yarayan mum dolu kafatasları vardır. Vagonun tekerlekleri insanların uyluk kemiklerinden yapılmıştır.

Vagonun üzerine tente olarak solucanlar tarafından kemirilen etler ve kurutulmuş insan derisi gerilmiştir.

Dullahan, burun deliklerinden alev çıktığı da söylenen atı üzerinde yollarda gezinir ve kendine bir kurban arar. Görüldüğü her yerde insanlara ölümü getirmektedir. Biriyle karşılaştığında ona doğru ilerler. Eğer atı sürmeyi bırakıp durursa bu birinin öleceğine işarettir. Konuşma becerisinin olmadığı söylenir ancak tek bir durumda ağzını açar.

Dullahan birinin adını söylediğinde, o kişi hemen acılar içinde ölür.

1800’lerde yaşamış İrandalı tarihçi William John Fitzpatrick, başından geçen bir olayı şöyle özetlemiştir:

“Dullahan’ı bizzat kendim gördüm, bir akşam geç saatlerde Bryansford ve Moneyscalp arasındaki tepenin üzerinde dururken güneş batıyordu. Tamamen başsızdı ama elinde kendi başını tutuyordu. Bir isim söylediğini duydum. Söylenen ismin benimki olması endişesiyle kulaklarımı kapattım, bu yüzden ne dediğini duyamadım. Tekrar baktığımda gitmişti. Ancak kısa bir süre sonra o tepede kötü bir araç kazası oldu ve genç bir adam öldü. Dullahan onun adını söylemişti.”

Dullahan’ın başsız olması onun bazı özelliklerini kaybetmiş olduğu anlamına gelmez. Özellikle üstün bir görme yetisi vardır. Kesik başını havaya kaldırarak en karanlık gecelerde bile çok uzaklara kadar görebilir. Bu özelliği sayesinde ölüme yaklaşan insanları rahatça tespit eder ve kurban olarak belirler.

Hiç kimse Dullahan’ın geçtiği yolu kapatamaz, bariyer öremez. O yaklaştığında tüm kapılar ve kilitler açılır. Dullahan kurbanlarıyla meşgulken izlenmeyi sevmez. Eğer buna cesaret edenler varsa onların üzerine bir miktar kan sıçratır. Bu bir işarettir. Kim ki Dullahan tarafından kanla işaretlenmişse sonraki kurban o olacaktır. Dullahan ayrıca kendini izlemeye cüret eden talihsiz insanların kirpiklerini cezalandırmak amacıyla elindeki kamçıyla gözlerinden söker.

Dullahan’ın atından inip dolaştığı da söylentiler arasındadır. Ölüme yaklaşan insanların evlerini bulduğu ve kapılarını çaldığı rivayet edilir. Eğer kişi gaflete düşüp kapısını açarsa Dullahan onu kanla işaretlerdi.

Ancak Dullahan’ın zayıf bir noktası vardır. Altından korktuğu söylenir. O sebeple onun görüldüğü yerlerde insanlar yanlarında altın taşırlar. Tek bir altın sikke bile Dullahan’ı uzaklaştırmaya yetebilir. İrlanda’da yer alan Galway Kontluğu’ndaki kayıtlarda bu konuyla alakalı şöyle yazılmıştır:

“Bir adam gece vakti Roundstone ve Ballyconneely arasındaki yolda evine gidiyordu. Hava kararmaya başlamıştı ve adam aniden arkasındaki yolda at toynaklarının seslerini duydu. Etrafına baktı ve Dullahan’ın atına binmiş halde kendisine doğru koşturduğunu gördü. Çığlıklar atarak koşmaya başladı ancak arkasından gelen şey sürekli arayı kapatıyordu. Eğer gömleğinin cebinde bulunan altın sikkeyi yola doğru atmasaydı binici tarafından kolayca yakalanıp götürülürdü. Etrafta bir kükreme duyuldu. Adam arkasına dönüp baktığında Dullahan gitmişti.”

Dullahan ilk olarak 6. yüzyılda Kelt mitolojisinde Krom Dubh veya Kara Krom tanrısı olarak karşımıza çıkmıştır. Günümüzden 500 yıl öncesine kadar Sligo ve Down bölgelerinde görülmeye devam etmiştir. Misyon olarak dinlerdeki Azrail ile eş anlamlı olduğu düşünülebilir.

İrlanda’da her yıl Krom Dubh festivali düzenlenir.  Ancak insanlar hala uyarılmaktadır. Özellikle ağustos sonu ve eylül başlarında yani festivalin yapıldığı geceler perdelerin kapatılması ve evden çıkılmaması önerilir. Böyle bir dönemde belirtilen bölge ziyaret edilmişse yakınlarda bir miktar altın bulundurmak akıllıca olacaktır.

Sleepy Hollow yani Hayalet Süvari olarak bilenen karanlık varlık da Dullahan efsanesinden doğmuştur. Washington Irving,  1820 yılında yazdığı “Hayalet Süvari Efsanesi” adlı kısa hikayede Dullahan’dan esinlenmiştir. Daha sonra bu hikaye 1999 yılında başrolünde Johnny Depp’in oynadığı Sleepy Hollow (Hayalet Süvari) filmiyle sinemaya uyarlanmıştır.

Hikayeye göre Hayalet Süvari, bir zamanlar Amerikan Devrim Savaşı sırasında İngilizler için savaşan bir paralı askerdi. Bir top mermisi kafasını uçurunca şu anda Tarrytown olarak bilenen Sleepy Hollow adlı kasabadaki bir kiliseye gömülmüştü.

Efsaneye göre Hayalet Süvari her gece mezarını terk ediyor ve etrafta kaybettiğini başını arıyordu. Ve eğer kendininkini bulamazsa başka birinin başını almak için insanların peşine düşüyordu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklamların gösterimine izin veriniz. Bu siteyi ayakta tutabilmek için gereklidir. Please allow ads to be displayed. This is necessary to keep the site up and running.